Çin, “İkili Dolaşım” Kalkınma Modelinde Israrcı

Son aylarda, ülkenin üst düzey yetkilileri, Çin ekonomisi için “ikili dolaşım” kalkınma modeli üzerinde ısrarla duruyorlar. Bu, yetkililerin aceleyle aldığı bir karar değil ama yurt içi ve yurt dışındaki koşullar değerlendirildikten sonra alınan bir karar.

Yeni koronavirüsün ortaya çıkmasının ardından, Çin ekonomisi önce düştü ve ardından bu yılın ilk yarısında V şeklinde bir toparlanmayı başardı. Ancak önümüzdeki günlerde böyle bir toparlanmanın sürdürülebilirliğine bakılacak. Daha da kötüsü, salgın küresel ekonomiyi derin bir durgunluğa sürükledi ve küresel tedarik ile değer zincirlerinin yeniden yapılandırılmasını harekete geçirdi.

Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Çin ile teknolojik ayrışmayı zorlama çabalarının yoğunlaştığı bir dönemde, insanların “küreselleşmeme” konusundaki endişelerini artırdı. Çin, “ikili dolaşım” kalkınma modelini vurgulayarak, ekonomik kalkınması için “uluslararası dolaşımın” da destekleyici rolüyle daha çok “iç dolaşıma” bağlı olmayı hedefliyor.

Pazarın canlılığı etkinleştirilecek

Bu yaklaşımla ülke, ekonomik kalkınma omurgasını güçlendirecek ve bir dizi reform ve endüstriyel iyileştirme yoluyla sosyal üretkenliğini artıracak ve pazar canlılığını etkinleştirecektir. “İç dolaşıma” daha fazla vurgu yapmak, Çin’in iç işlerinde başarılı olması, süper büyük iç pazarına tam anlamıyla hakim olması, iç talebi artırmaya öncelik vermesi ve kendisini dışa bağımlılıktan uzaklaştırmak için daha önemli teknolojik atılımlar gerçekleştirmesi gerektiği anlamına geliyor. Ancak bu, Çin’in dış dünyayla ayrışmayı teşvik etme niyetinde olduğu anlamına gelmez. Bu aynı zamanda Çin’in açılmayı reddedeceği anlamına da gelmez.

“İç dolaşım” teorisini ilan etmek, Çin’in dış dünyaya açılan kapıyı kapattıktan sonra daha iyi gelişeceği yönünde yanlış bir izlenim yaratabilir. Ancak, “iç dolaşıma” tam bağımlılık, aslında Çin ekonomisini çıkmaza sürükleyecektir. Daha fazla “iç dolaşım” aynı zamanda basitçe iç talebin artması anlamına gelmez, aksi takdirde yetkililerin ekonomik büyümeyi canlandırmak için gevşek para ve kredi politikalarına yönelmesi kolay olurdu.

Ayrıca, “iç dolaşım” üzerine vurgu yapmak, Çin’in artık uluslararası ekonomik dolaşıma önem vermeyeceği anlamına gelmiyor. Çin, uluslararası iş bölümü sayesinde küresel ekonomiye derinlemesine entegre olmuştur. Dolayısıyla, Çin’in iç talebi genişletme çabası, uluslararası sanayi ile tedarik zincirleriyle koordinasyonundan ve iş birliğinden ayrılamaz. Kendi kendine izolasyon, bir ülkenin gelişmiş teknolojilerle olan boşluğunu yalnızca büyütecektir.

(Kaynak: China Daily)



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.