TRT İzmir Radyosu’nun canlı yayınında “gemi turları” konusunda yapılan yayına katıldığımda, birçok alanda fiyatların makul seviyelere gelmesinden dolayı kitleselleşme hareketlerinin hızlandığına dikkat çektik. Örneğin, “yüzen lüks tatil köyü” olarak adlandırabileceğimiz gemi turlarında fiyatların düşmesi, cruise turlarını,  sadece belli bir kesimin katılabileceği bir etkinlik olmaktan çıkardı.

Kızışan rekabet ve çeşitlenen kampanyalar eskiden gemi turuna hayal gözüyle bakan insanları bu yönde tatile yöneltiyor. Yüzen tatil köyü ile  tatile çıkanlar bir hafta boyunca valiz açıp kapama derdi olmaksızın her gün farklı bir limana uğrayıp buraların keyfini çıkarıyor. Eskiden bir gemi turu için 2 bin doları gözden çıkarmak gerekiyordu. Dolayısıyla Türkler  artık “Ah o gemide ben de olsaydım” diye iç geçirip duruyordu. Havayolunda ucuz maliyetli bilet sunan Easy Jet’in, benzer imkanları gemi turlarında da sunmaya başlayınca, fiyatlar 200 dolara kadar düştü. Böylece, katıldığı gemi turundan edindiği deneyimi eş-dostla paylaşan kişi sayısı da arttı.

Dünyada 13-14 milyon kişinin katıldığı gemi turunda Karayipler, Akdeniz , Avrupa , Alaska , Meksika , Havai ve Güney Amerika rotaları revaçta. Şimdi bunlara İstanbul ve Kuşadası çıkışlı Yunan Adaları turları da katıldı. Limanlarımızdan kalkışlar fiyatları makul düzeye çekti ve Türkiye’den gemi turuna katılan sayısı hızla artarak 2007 yılında 15 bine ulaştı. Bu yıl rakamın 20 bine ulaşacağı tahmin ediliyor.

Gemi turuna katılanlar şimdi yeni yerler görmek istiyor. Bu talebin Karadeniz kıyılarının yıldızını parlatacağına inanıyorum. Nitekim bazı firmalar Sinop limanına uğramaya başladı bile. Ayrıca Trabzon ve Samsun’da bazı çalışmalar var. Altyapı ve liman sorunlarının çözülmesi halinde, Karadeniz turunun tıpkı Karayipler gibi tanınır hale geleceğine inanıyorum. Bunun için Karadeniz’e kıyısı olan tüm ülkelerin elele vererek ortak girişimleri başlatması gerekiyor.

Gemi turlarında fiyatların cazip hale gelmesi Türklere dünya denizlerinde dolaşma imkanı tanımasının yanı sıra, ülke ekonomisine de yapabileceği katkılar var. Örneğin, 30 milyar dolarlık pastadan pay almak mümkün. Bu konuda hükümetin, bir zamanlar otellerde uyguladığı teşviğin yararlı olacağını savunanlar var.

Bu öneriyi yapanlardan biri olan turizm ve yatırım danışmanı Ferit Hizmet’in ilginç bir saptaması var. Diyorki ‘Sahillerin betonlaşması, ormanların yok olmasını önlemek ancak cruise turizmine yatırım yapıp, deniz turizmini canlandırmakla mümkündür’
Milyonlarca dolar harcayarak sahilde 5 yıldızlı otel yapmak yerine, yatırımcıların artık cruise turizmine yönelmesi isteniyor. TYD üyesi Ergün Güvenç, TYD toplantısında ortaklaşa gemi alınıp, TYD üyelerinin bu alanda da faaliyet göstermeleri gerektiğine vurgu yapta. Öneriler ışığında hareket edilmesi halinde fiyatlar daha da düşeceği bir gerçek. Böylece, hem dünya denizlerinde dolaşan yerli turistlerin sayısı artacağına hem de Türkiye’nin dünya cruise pastasında pay almasına yol açacağına inanıyorum.

09-07-2008



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.