TikTok verileri Çin’de değil, Singapur’da toplanıyor

Çin karşıtı politikasına hız veren ABD Başkanı Donald Trump liderliğindeki yönetim TikTok’u yeni “kum torbası” olarak belirledi.Trump yönetimi gençleri eğlenme hakkından mahrum mu etmek mi istiyor?

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Amerikalılara “Özel bilgilerinizin Çin Komünist Partisi’nin eline geçmesini istiyorsanız uygulamayı indirin.” tavsiyesinde bulundu. Beyaz Saray Danışmanı Peter Navarro ise Çin’i ABD’ye karşı “bilgi savaşı” başlatmakla suçlarken Trump’ın popüler mesajlaşma uygulaması WeChat ile birlikte TikTok’u yasaklayarak başlangıç yapmak istediğini dile getirdi.

Peki, TikTok’un topladığı bilgiler tam olarak nedir? Şirketin gizlilik politikasına göre, platforma içerik kaydeden kullanıcılar telefon ya da sosyal medya kişilerini davet etmek istedikleri takdirde adlarını, yaşlarını, e-postalarını veya telefon numaraları ile ödeme bilgilerini vermek zorunda. Bununla birlikte şirket kullanıcıların konumlarını ve cihaz bilgilerini otomatik olarak toplar. Bahsi geçen tüm izinler Google ve Facebook uygulamaları için de geçerlidir.

ABD’li kullanıcıların verileri nerede?

Genç ve hızla gelişen bir uygulama olarak öne çıkan TikTok elbette kimi zaman güvenlik açıkları ile uğraşmak zorunda kalıyor. Ocak ayında yayımlanan sektörün lideri Kontrol Noktası isimli kurumun raporunda TikTok’ta bilgisayar korsanlarının hesapları kontrol etmesine ve içeriği manipüle etmesine izin veren kimi açıkların bulunduğu vurgulanmıştı. Buna karşın şirket sorunların hızla çözüldüğünü ve TikTok’un iş birliği yapmaktan büyük keyif aldığını açıkladı.

Washington’ın bakış açısına göre TikTok’un en büyük savunmasızlığı şirketin merkezi Beijing’de bulunan ByteDance’a ait olması. Oysa şirket, Amerikalı kullanıcı verilerinin Singapur’da depolandığını ve Çin hükümetinin istese dahi bu bilgilere ulaşamayacağını açıkça belirtti.

Davalardan aklanarak çıktı

TikTok da tıpkı diğer sosyal medya platformların yaptığı gibi faaliyet gösterdikleri ülkelerin yerel kurallarına uyuyor. TikTok’un yayımladığı en son şeffaflık raporuna göre şirket 2019’un ikinci yarısında 500 veri talebi aldı. Bunlardan 302’si Hindistan’dan 100’ü ABD’den geldi. Raporda Çin’in herhangi bir kullanıcı bilgisi edinme ya da içerik kaldırma talebinde bulunmadığı duyuruldu. Tüm bunlar Washington’ın güvensizliğini ortadan kaldırmaya yetmiyor.

ABD Yabancı Yatırım Komitesi, 2017 yılında ABD sosyal medya uygulaması Musical.ly’i bir milyar dolara satın almasının ardından ulusal güvenlik incelemesi başlatmıştı. Benzer şekilde ABD Federal Ticaret Komisyonu ve Adalet Bakanlığı da TikTok’un çocukların mahremiyetini koruma yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği noktasında soruşturma açmıştı.

TikTok günah keçisi mi?

Şimdiye kadar TikTok’un ABD ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunu gösteren somut bir kantına rastlanmadı. Aslında bu durum da TükTok’un Çin ve ABD arasındaki rekabette “günah keçisi” ilan edildiğini gösteriyor.

Washington, Huawei konusunda da benzer bir yaklaşım benimsemiş ve elinde herhangi bir delil olmamasına karşın yaptırım uygulayarak diğer ülkelerden de benzer adımlar atmasını talep etmişti. Trump yönetimi elinde kanıtları olmamasına karşın varsayımlarını desteklemek için her yolu deniyor.

ABD’nin temel varsayımı Çin’in güçlü hale geldikçe düşmanlaşacağı yönünde. Buna karşın Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin belirttiği üzere saldırganlık ve genişleme, 5 bin yıllık Çin tarihinde hiçbir zaman yer almadı. Bundan daha önemlisi günümüzde tüm dünyanın salgın, terör ve ticari sıkıntılar ile mücadele etmesi kapitalizm ve sosyalizm arasında ideolojik çatışma ortamını gereksiz kılıyor.

Sağlıklı insana kanser tedavisi yapılır mı?

Günümüzün uluslararası ilişkilerini ele alırken Soğuk Savaş paradigmasını kullanmak sağlıklı bir kişiye kanser tedavi uygulamaktan farksızdır. ABD ve Çin arasındaki teknolojik ayrışma nihayetinde iki ülkeye de zarar verecek. Yabancı şirketlere kapılarını kapatan Amerikan kendisinin küresel inovasyon merkezi unvanına zarar veriyor.

Özetle, odak noktası dudak ve dans senkronizasyonu olan TikTok sadece bir eğlence paylaşım platformudur. Trump yönetimi gençleri eğlenme hakkından mahrum mu etmek mi istiyor? (Kaynak: CGTN )



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.