AYG Grup, Türkiye ve Almanya’da Titanic markasıyla sahip olduğu 8 otele 3 tane daha ekliyor. AYG Grup Yönetim Kurulu Üyesi Temel Aygün, Titanic markasının tüm haklarını satın aldıklarını ve dünyada bu markayla büyüyeceklerini söylüyor.

Alman disiplini Türk zekasıyla birleştiğinde ortaya güzel sonuçlar çıkabiliyor. Nitekim birçok gurbetçi girişimcimiz, yıllar önce “en alttakiler” olarak bilinen “Almancıların” makus talihini değiştirdiği gibi, karşımıza farklı ve güzel başarı öyküleri çıkarıyor. Bu öykülerden biri de Giresunlu Aygün ailesine ait…

Hikaye çok etkileyici. 6 erkek çocuk babası Hüseyin Aygün. Giresun’da kendi yağıyla kavrulan, nakliyeci. Çocukları sabah erken kalkıp fırından 150-200 sinıiı alıp satıyor, harçlıklarını çıkarıp okula gidiyor. Baba vefat edince maddi durumu bozulan aile çıkış için yol ararken Almanya’daki dayı devreye giriyor. Almanya’da Hasır adında bir restoran işleten dayı,  Mehmet Aygün ve kardeşlerini  bu ülkeye topluyor. Aygün ailesi sırt sırta vererek, kısa sürede Hasır’ı 8 restoranlık bir zincire dönüştürmüşler. İsterseniz hikayenin bundan sonrasını AYG Grup Yönetim Kurulu Üyesi Temel Aygün’den dinleyelim…

Nasıl oldu da Hasır ı Almanya’da bilinen bir restoran zincirine dönüştürdünüz?

Aslında bunu Alman disiplinini Türkün kıvrak zekasıyla birleştirerek başardık. Hijyenden, misafir memnuniyetinden, kaliteden hiç taviz vermedik. Böyle olunca Hasır şubeleri diplomatından siyasetçisine, işada¬mından sanatçısına damak zevkine sahip tüm kesimlerin uğrak merkezi oldu.

Restoran işinden sonra otelciliğe girme kararını nasıl ve ne zaman aldınız?

Hizmet sektöründe kendimizi kanıtladıktan sonra. 1998’de otelcilik işine girmeye karar verdik. Sonraki yıllarda satın aldığımız arazi üzeri ne ilk otelimiz olan Antalya Titanic Beach Lara’yı kurduk. O dönemde Antalya’da turizm dört ayla sınırlıydı. Biz futbol  sahaları, spa-wetlness, kongre merkezleri gibi yatırımlarla hizmeti çe-şitlendirdik. Böylece turizmi 12 aya yaydık.

Son dönemde İstanbul’a yoğunlaştığını görüyoruz. İstanbul aşkı nereden geliyor?

Almanya’da Türkiye’yi, İstanbul’da ise Giresun’u temsil ediyoruz. Almanya’da Türk bayrağı konsolosluğumuzdan sonra bizim otelde dalgalanıyor. Bununla gurur duyuyoruz. Aynca İstanbul’u sevmemek mümkün mü?

Marka olarak neden Titanic’i seçtiniz?

Biz henüz “markalaştık” demiyor, markalaşına yolunda yürüdüğümüzü söylüyoruz. Titanic ismini dünyada bilmeyen yoktur, biz Titanic’in tüm isim haklarını bir süre önce satın aldık. Bu markanın kullanımı bizim. Biz “Titanic’in balığı hariç her şeyi  bize ait” diyoruz. Bu sorumluluk bilinciyle bireysel değil daima takım çalışmasını benimsiyoruz. Ekip ruhuna sahip çalışmayı önemsiyoruz.

2015 yılında kaç otel ve ne kadar yatak kapasitesine ulaşmayı hedefliyorsunuz?

Mevcut otellerimize ek olarak biri Belek, ikisi Almanya’da olmak üzere üç yeni tesisin inşaatına başladık. Bu tesislerin ikisi önümüzdeki yıl, diğeri 2014’te hizmete girecek. Böylece 2014 sonunda tesis sayımız  11’e, oda kapasitemiz de 3 bin 500’e ulaşacak. Tüm tesislerimizin devreye girmesiyle yılda ortalama 7 bin turist ağırlayabileceğiz.

Türkiye ve Avrupa’da başka otel yatırımları düşünüyor musunuz?

Önümüzdeki dönemde yılda ortalama 4-5 otel açmak üzere planlar yapıyoruz. Anadolu’ya 3 yıldızlı tesisler kazandırmak ist¬yoruz. Avrupa’da ise Hollanda, Paris ve Londra’da uygun projeler olursa değerlendirebiliriz.

Giresun’a da otel açacak mısınız?

Giresun’da turizm patladı da biz mi otel açmadık? Memleketimizde halen 250-300 yataklık kapasite var. Mevcut turizm potansiyeli onlara yetiyor. Biz oraya 300 yataklı bir otel açsak mevcut otelcilerin işini elinden alabiliriz. Bunu yapmak islemiyoruz.

Belek’te hizmete girmek için gün sayan otelinize ne kadar yatırım bütçesi ayırdınız?

2013’te Belek’te hizmete açacağımız Titanic Deluxe için 120 milyon euro’luk yatırım yapacağız. Doğal çam ormanları içinde vc 600 odalı lüks bir tesis olacak. Beşgöz Nehri’nin yanında, bölgenin en saklı plajlarından birine uzanıyor. Titanic Deluxe Belek’in sağlıklı yaşam için tam donanımlı 13 bin metrekarelik bir spa ve fitnes salonu ile iş toplantıları için hazırlanan 8 bin 500 metrekarelik toplantı ve kongre merkezi de olacak.

Başka alanlara da girecek misiniz? Toplam çalışan sayınız nedir? Yıl sonu itibariyle ne kadar ciro hedefliyorsunuz?

Eldeki kuş teldeki kuştan iyidir. Bilmediğimiz alana girmeyiz. İnşaat ve tesislerimizde toplam 3 bin 800 kişiye iş imkanı sunuyoruz. Her yeni yatırımla yeni iş kapısı yaratıyoruz. Finansal planlarımızı lam olarak bitirmedik. Ancak yılda ortalama 120 milyon euro ciro hedefleriyle çalıştığımızı söyleyebilirim.

Dervvall’in jesti ‘Cim Bom’lu yaptı

Temel Aygün, bir Karadenizli olarak önceleri Trabzonspar taraftarıymış. Ancak 19B4-1987 yıllan arasında Galatasaray [GS] teknik direktörlüğü yapan Jupp Dervvall’in birjestinden çok etkilenerek takım değiştirmiş. GS’nin 1987’de Eskişehirspor’u 2-1 yenerek 14 yıl sonra şampiyonluğu kucaklamasını sağlayan Dervvall’in jestini Aygün şöyle anlatıyor:

“Toprağı bol olsun, Dervvall’e bir maçta tribünlerden taş atılmıştı. Taş onu sıyırıp yere düşmüştü. Derwall, bunun üzerine eğilmiş ve yerdeki çiçeği alıp tribünlere fırlatmıştı. Bujestl beni çok etkiledi ve o gün GS’Iİ olmaya karar verdim. Şimdi Naim ve Mehmet abim ile Muzaffer, Saim ve Hüseyin kardeşlerim de Galatasaraylı…”

Para dergisi, Aralık 2012



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.

Bir yanıt yazın