- 27 Ocak 2022
- Yayınlayan: Kerem Kofteoglu
- Kategori: Son Yazılar
Başlangıcından itibaren “Citius, Altius, Fortius-daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü” mottosunun benimsendiği olimpiyatların ruhu başka bir deyimle olimpizmin temel felsefesini barış, saygı, kardeşlik coşkusunun doyasıya yaşatılması oluşturuyor. Kış Olimpiyatları’nda Türkiye’yi temsil edecek sporcularımızdan bazıları duygularını şöyle dile getirdi:
SPORUN DİNİ, DİLİ, IRKI YOKTUR!
PyeongChang 2018 Kış Olimpiyat Oyunları ve Erzurum 2017 Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali gibi etkinliklerde madalya kazanan kayaklı koşu sporcusu Ayşenur Duman’a “yükselen yıldız” gözüyle bakılıyor.
Esnaf bir baba, ev hanımı annenin 3. Çocuğu olan Duman, “Sporun dini, dili, ırkı, mezhebi, cinsiyeti yoktur” diyor ve ekliyor: “Siyaset ve sporun birbirine karıştırılmamasını temenni ediyorum. Siyasetin ve sporun farklı alanlar olduğunu düşünüyorum. Biz Beijing’e sadece spor amaçlı gidiyoruz. Sporumuzu yapacağız. Sporcunun hangi ülke ya da kıtadan olmasının bir önemi yok. Hiç fark etmez, bunların birbirine karışmaması gerektiğini savunuyorum.”
Pyoengchang’den geldikten sonra gözünü Bejing Kış Olimpiyat Oyunları’da diken Duman, dört yıldır Bejing için çalışmaya başlığını söylüyor. Çalışmalarını Olimpik Havuz Milli Takımı ile gerçekleştirdiğini ifade eden Duman şu bilgileri veriyor: “Yurt içi yurt dışı kamplarda çeşitli çalışmalar yaptık. Bejing’de, Pyeongchang Kış Olimpiyatlarında gösterdiğim performansın daha iyisini yapıp, ilk 50-60 sporcu arasında yer alabilmeyi hedefliyorum.”
Daha önce Çin’e hiç gitmediğini belirten Duman bu ziyaret ve sonrası için beklentilerini şöyle özetliyor: “Çin teknolojik anlamda güçlü bir devlet. Ben de bunu çok merak ediyorum. Çinli sporcular çalışkan ve güçlüler, ev sahipliği yaptıkları bu organizasyonda onlara başarılar diliyorum. 2008 Olimpiyatlarına katılmadım fakat izlediğim kadarıyla her olimpiyat oyunları fazlasıyla görkemli ve heyecan vericiydi. Çin Seddi’ni merak ediyorum. Özellikle bu aralar çok popüler olan ‘Metaverse’ adlı teknolojiyi merak edip, bunu denemek istiyorum. Lezzetler anlamında bize çok uzak olan bir bölge olduğu için mutfakları hakkında fazla bilgiye sahip değilim. Ama orada orijinal lezzetleri ve yine orijinal bir mekânında suşi’yi denemek istiyorum.”
“SPOR BÜYÜDÜKÇE VE PAYLAŞTIKÇA GÜZELLEŞİR”

Daha önce üç kez dünya kupasında finale kalma başarısı gösteren Fatih Arda İpçioğlu, Kayakla Atlamanın en prestijli organizasyonu olan 4 tepe turnuvasının ilk ayağında Almanya’da yapılan eleme yarışmasında 70 sporcu arasından 32. sırada yer alarak finale kalma başarısı göstermişti. Bu başarısıyla Türkiye’ye kayakla atlama tarihinde Dünya Kupası’ndaki ilk puanı kazandıran ve artık “uçan Türk” diye anılan 24 yaşındaki İpçioğlu, “Şimdi en büyük hayalim, Beijing Kış Olimpiyatları’nda ülkemi temsil edip, mükemmel bir atlayış yapabilmektir” diyor.
Kaymaya babasının teşvikiyle küçük yaşta başlayan İpçioğlu, “Beijing 2022, biz geliyoruz. Hep beraber ortak bir geleceğe…” dedikten sonra şunları söylüyor: “Çin’de yapılacak 2022 Kış Olimpiyatları’na gittiğim için gururlu ve mutluyum. (Kayakla atlamada) ufak detaylarla çok büyük hatalar da yapabiliyorsunuz ve sonuçta metreleri kaçırıyorsunuz. Ufak tefek detayları düzelterek mükemmel bir atlayış da yapabiliyorsunuz. Kayakla atlama ailesi yeni ülkelere ve yeni sporculara çok açık bir aile. Spor büyüdükçe ve paylaştıkça güzelleşir. Bejing Kış Olimpiyatları’nda çok sıkı önlemler var. Bunların farkındayım çünkü bize kurallar, ne yapacağımız ne yapmayacağımız önceden bildiriliyor. Bu konuda onları takdir ediyorum aslında. Gerçekten çok sıkı ve çok doğru bir yöntem.”
“SPORDA SİYASET OLMAZ!”
Türkiye’nin önemli kar kentlerinden biri olan Kars’ın Sarıkamış ilçesinde doğan 22 yaşındaki kayaklı koşucu Yusuf Emre Fırat, olimpiyatlara bir diğer kar kenti olan Bolu’da hazırlanıyor. Spora 13 yaşında başladığını belirten Fırat, “2017 yılında yıldızlar olimpiyatında yarıştım. 2018- 2020 yılında ise büyükler dünya şampiyonasında yarıştım” diyor ve ekliyor: “2019- 2020 Gençler Dünya Şampiyonası Bosna Hersek Başkan kupasında birinci oldum. Sırbistan FIS yarışmasında ikinci oldum. Finlandiya FIS yarışması ve Estonya dünya kupasının yanı sıra, 8/ kadar ülkede milli formayla ülkemi temsil edip dereceler kazandım.”
Çin’e ilk kez gideceğini belirten Fırat sözlerini şöyle noktalıyor: “Çin’de podyum görecek kayaklı koşucu yok, fakat gelişmekte olan bir ülke daha önce onlarla yarışıp geçmiştim. Olimpiyatın açılış töreninin merak ediyorum. Öte yandan spora siyasetin karıştırılması çok yanış bir düşünce. Sporda siyaset olmaz! Uluslararası bu etkinliğe katılan sporcuların hepsinin temel amacı ülke bayraklarını oralarda dalgalandırmaktı. Bu da çok güzel bir duygudur. Dolayısıyla siyasetin spora karıştırılması düşüncesine katılmıyorum.”
“OLİMPİYATLAR BÜYÜK BİR SOSYALLEŞMEDİR”

Daha önce 2018 Kış Olimpiyatları’na katılan, 2022 Beijing Kış Olimpiyat Oyunları’nın kendisinin ikinci olimpiyat deneyimi olacağını belirten Özlem Çarıkçıoğlu Çin’e ilk kez gideceğini belirttikten sonra “Alp disiplini kayakçısı olarak Çinli sporcuları 14 yıl önce İsviçre’deki çalışmalar sırasında gözlemleme şansım oldu. O zamanlar performansları iyi değildi. Aradan geçen süreden sonra şimdi çok iyi çalışmalar yaptıklarını tahmin ediyorum. Kış sporunda iyi bir duruma geldiler ve madalya almak için yarışacaklarını düşünüyorum” diyor.
2022 Beijing Kış Olimpiyat Oyunları’nda Kovid-19’dan dolayı ciddi önlemler alındığına dikkat çeken Çarıkçıoğlu “Bence olimpiyat sadece yarıştan ibaret değil, tam tersine büyük bir sosyalleşme ve dünyanın en iyi sporcularıyla ülke kotalarını alarak gelen sporcuları buluşturan çok önemli bir ortam. Pandeminin getirdiği kısıtlamalardan dolayı sosyalleşme anlamında bazı şeyleri yapamayacak olmaktan dolayı üzgünüm. İmkan olsaydı Çin kültürünü deneyimleyip, gezilecek yerlerini görürek farklı lezzetleri deneyimlemek isterdim bu çok güzel olurdu. Ama sanırım böyle bir imkânımız olmayacak.””
Dünyada savaş veya boykot gibi olumsuz durumların sürekli yaşandığını belirten Çarıkçıoğlu, bu konudaki görüşlerini şöyle özetledi: “Bu konuların spora yansıması hoş değil. Olimpiyat ve spor aslında çok birleştirici bir unsur. Buna karşın ABD’li sporcular kendi adlarına katılma kararı almışlar. Bence Çin’in bazı politikalarını eleştirebilirler. Ama bunun yeri olimpiyatlar değil, olmamalı. Siyasi kavgalardan dolayı olimpiyatlara gölge düşürülmemeli. Bence siyasi çatışmalarla spor ve olimpiyat ruhu bozulmamalı, kimse de bunu istememeli.”