Kültürlerarası Renkli Bir Yaşam

Her kültürün inceliklerini aktarabilmek, kültürel alışverişin gerçek anlamını oluşturuyor. Talk şov’cu Li Song, Ocak 2020’de Fransa’nın Vannes kentindeki gösterisi sırasında  izleyicilerle birlikte toplu fotoğraf çektirdi.

LIU CHANG /CHINA TODAY — Çevirmen , talk şov’cu, moderatör ve sanat tüccarı. Koltuğunun altında birkaç karpuz taşıyan, 1980’lerde Şanghay’da doğan Li Song’un birçok şapkası var. Onu, sahnede, televizyonda veya Çin-Fransa ortak etkinliğinde görmek mümkün. Çünkü son derece dinamik olan bu adam büyük olasılıkla oradadır.

Li’ye göre, bu kadar çeşitli aktivitelere katılabilme yeteneği, Fransızca öğrenme konusundaki eşsiz deneyiminin bir sonucudur. “Yabancı bir dil öğrenmek aslında anadilini daha iyi anlamanın en iyi yoludur” diyen Li şunu da ekliyor: “Ne kadar çok öğrenirsek, kendi kültürümüzü ne kadar az anladığımızı o kadar çok fark ederiz. Bu duygu beni keşfetmeye, yeni fikirler paylaşmaya ve daha iyi kültürlerarası iletişim kurmaya devam etmeye itiyor.”

Li, Fransızcaya olan sevgisini sık sık “Fransızca benim hayatım!” diyerek dile getiriyor. Bu tutkuyu ise tesadüfen edinmiştir. Li 2000 yılında, hangi üniversitelere başvuracağına karar verirken öğretmeninin tavsiyesine uyarak Fransızca ana dalında eğitim alabileceği bir üniversiteyi seçti:  Qingdao Okyanus Üniversitesi (şimdiki adıyla Çin Okyanus Üniversitesi).  Li o yılları şöyle anımsıyor: “O zamanlar üniversitenin Fransızca bölümü yeni kurulmuştu. İlk yarıyılın başından itibaren Fransızca konuşan bir profesörün verdiği derslere katılmaya başladık. Böylece kendimizi tamamen Fransızca konuşulan bir ortama bıraktık.”

Bazı öğrenciler bunu zorlayıcı bulurken, Li başarılı oldu. Sınıfta Fransızca profesörle aktif olarak etkileşim kurdu ve ders dışında da olabildiğince çok Fransız ile sohbet etti. Li’ye göre, bir dili öğrenmenin sırrı, dinlemeyi bilmek ve ardından bunu cesurca dile getirmek, duyduklarınızı bir sünger gibi emmek ve sonra tekrar etmektir. O zamanlar, Çin’in doğusundaki Shandong eyaletinin Qingdao şehrinde yaşayan az sayıdaki Fransız, sık sık yerel bir barda bir araya gelirdi. Li, bu barı öğrendikten sonra kısa sürede buranın müdavimi haline geldi. Birkaç Fransız arkadaşıyla sık sık sohbet ederek Fransız kültürünü kendi gözleriyle gördü. Bir ders kitabından asla öğrenemeyeceği çok sayıda dilsel ifade edindi.

Bu “yoğun” öğrenme deneyimi, çok kısa bir süre içinde Fransızca dilinde akıcılık kazanmasını sağladı. Lisans eğitiminin üçüncü yılında, üniversiteler arası bir öğrenci değişim programı kapsamında Fransa’nın Brest şehrindeki Batı Bretonya Üniversitesi’nde eğitim alma fırsatı buldu.

Fransa’da kaldığı süre boyunca, üniversitedeki derslere katılmanın yanı sıra, ülkeyi gezdi, yöresel lezzetlerin tadını çıkardı ve tiyatro ve sinema izleyerek Fransız kültürü hakkındaki anlayışını zenginleştirdi. Li’nin Fransa ve Çin arasındaki kültürel alışverişe katkıda bulunma arzusu işte o yıl doğdu.

Çin’e döndükten sonra Li, Çin ve Fransız kurumları tarafından düzenlenen çeşitli Fransızca yarışmalarına katıldı, Ulusal Üniversite Fransızca Konuşma Yarışması’nda ikincilik ödülünü aldı. Frankofon Şarkı Yarışması finallerindeki olağanüstü performansı nedeniyle Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Ardından Fransa’nın Avignon şehrinde tiyatro eğitimi alma fırsatı buldu.

Fransa’ya olan sevgisi nedeniyle, diplomasını aldıktan sonra Li, daha ileri eğitim almak için orada kalmaya karar verdi. Paris’teki Ulusal Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Enstitüsü’nde ve Paris Nanterre Üniversitesi’nde film eğitimi aldı ve ardından dört yıl daha Fransa’da yaşadı.

Li Song, 2015 yılında düzenlenen 5. Pekin Uluslararası Film Festivali’nde Fransız Film Panoramasının açılış töreninde sunuculuk görevini üstlendi.

Muhteşem Tek Kişilik Gösteri

Li, 2008 yılında Çin’e döndü. Güçlü dil bilgisi ve Fransız kültürüne dair derin anlayışıyla çeşitli iş teklifleri aldı. Sonraki 10 yıl boyunca Fransızca öğretmeni, CCTV Fransız kanalında sunucu, büyük uluslararası Fransız ve Çin etkinliklerinde tercüman ve sunucu, bir Fransız film yapım şirketinin yapımcısının asistanı ve Fransız galerileri için sanat tüccarı olarak çalıştı.

Zengin mesleki deneyimi, kültürel iletişimde sadece başka bir ülkenin kültürünü bilmenin yeterli olmadığını, kendi kültürünü de bilmenin şart olduğunu giderek daha fazla fark etmesini sağladı. İki kültürün nüanslarını aktarabilmek, kültürel alışverişin gerçek anlamını oluşturuyor. Bu da Fransız ve Çin kültürünün tanıtımı için vazgeçilmez bir bağlantı oluşturuyor. Mizaha, hitabet yeteneğine ve tiyatroya tutkuyla bağlı olan Li, sonunda çevresindekileri şaşırtan bir karar aldı: Çin kültürünü Fransızca talk şov aracılığıyla sunmak.

Talk şovlarındaki senaryolar öncelikle çocukluğu, anne, babasının; dedelerinin ve nenelerinin düşünceleri, geleneksel yaşam alışkanlıkları, Fransızca öğrenme deneyimi ve Fransa’daki yaşamına dair anekdotlar gibi kişisel deneyimlerine dayanıyordu. Li, “Bu küçük hikayeleri birbirine bağlamak, bir bireyin yaşamına dair bir panorama sunuyor. Bunları paylaşarak, Fransızlara Çin ve Fransa arasındaki dilsel ve kültürel farklılıkları gösterirken, aynı zamanda Çin toplumunun gelişimini ve değişimlerini de gösteriyorum” diyor.

Daha iyi performans sonuçları elde etmek için, Fransız izleyicilerin bakış açısından mizahı ve esprileri geliştirmek amacıyla senaryosunu iyileştirmesine yardımcı olması için Fransız bir arkadaşını davet etti.

2017 yılının sonlarında, talk şovunun prömiyeri izleyicilerden gelen sıcak alkışlarla karşılandı. Ertesi yılın Mart ayında, şovu Çin’deki Fransız Büyükelçiliği tarafından ortaklaşa düzenlenen Çin’deki Frankofoni Ayı kutlamalarının bir parçası olarak seçildi. Böylece Li, Şanghay, Pekin, Guangzhou, Wuhan ve Qingdao’da ilk turunu gerçekleştirdi.

Sonunda Fransa’da sahne almaya davet edildi. İki yıl içinde Fransa’nın çeşitli şehirlerinde ve hatta Kanada’nın Montreal kentinde turneye çıktı.  Genellikle 200 ila 300 kişilik kalabalık salonlarda gösteriler yaptı. İzleyicilerinden biri, “Fransız imajını doğru bir şekilde yansıtmak için mizahı büyüleyici hikayelerle birleştiriyor” yorumunu yaptı. Li ayrıca TV5 Monde programına da davet edildi. Burada sunucuyla Çin ve Fransız mizahı ve kültürü arasındaki benzerlikler ve farklılıklar hakkında konuştu.

Li Song’un talk şov programının afişi.

Kültür Büyükelçisi

Son yıllarda, kültürel iletişim konusundaki derin anlayışıyla Li, internette “Le Journal débridé” (Karışık Günlük) adlı bir dizi Fransızca video oluşturarak kültür alışverişini teşvik etmenin yeni bir yolunu buldu. Serinin içeriği Çin ve Fransız kültürüne odaklanıyor. Videolarda Li, her iki ülkenin farklı dilsel özelliklerine ve geleneklerine bakarak Çince kelime ve ifadelerin kullanımını ilgi çekici bir şekilde açıklıyor.

Bu dil öğretimi video serisi, Fransa ve Lüksemburg’daki Konfüçyüs Enstitüleri tarafından Çince dil öğretimi için kullanılıyor. Fransız Eğitim Bakanlığı’nda Çince dil öğretimi genel müfettişi olarak görev yapmış olan Profesör Joël Bellassen tarafından büyük övgü de aldı. Bellassen, bu videoların Fransızların modern Çin toplumunu daha iyi anlamalarına yardımcı olabileceğine inanıyor.

Li, Çin’de çeşitli mesleklerden farklı Fransızlarla röportaj yaptığı bir dizi bölüm hazırladı. Bu röportajlarda, Çin veya Fransa’da gördükleri ve deneyimledikleri şeylerin yanı sıra ülke hakkındaki görüşlerini paylaşıyorlar. Bu diyaloglar, Fransız izleyicilerin Çin’i daha şeffaf ve objektif bir şekilde anlamalarına yardımcı oluyor.

LEDEBRIDE adlı hesabı Çin’de ve yurt dışında çeşitli sosyal medya platformlarında yer alıyor. Toplam internet takipçi sayısı neredeyse 100.000’e ulaşmış durumda. Çinli ve Fransız hayranları, videolarından ne kadar çok şey öğrendiklerini ifade etmek için sık sık ona çevrimiçi mesajlar gönderiyor.

Li’ye hangi tür profesyonel kariyeri tercih ettiği sorulduğunda, yanıtı kesin bir şekilde  “talk şov” oluyor. Geleceğe dair beklentilerini dile getiren Li, gelecekte ne olursa olsun, Çin-Fransa dostluğunun geliştirilmesine her zaman katkıda bulunacağını söyledi.



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.