- 15 Mart 2021
- Yayınlayan: Kerem Kofteoglu
- Kategori: Son Yazılar
Çin-Türk Öğrenci Birliği’nin (TÖB), Pazar Sohbetleri seri toplantısının “Asya Çağı ve Çin” başlıklı çevrimiçi toplantısında konuşan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Koray, “Türkiye bu çağda bir üretim üssü haline gelebilir. Adım adım atma sırası Türkiye’de. Bu konudaki adımı kuvveden fiile geçirmek için devletin önceliğine ihtiyaç var. Devletin önceliği olmadan olmaz” dedi.
Pekin TÖB Başkanı Mustafa Altınkaya’nın yönettiği “Asya Çağı ve Çin” başlıklı çevrimiçi 4. Toplantısına konuşmacı olarak katılan Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Koray, Asya Çağı olarak adlandırılan dönemi tetikleyen, bu anlayışın arka planında yatan gerçeklerin tarihsel gelişimini özetleyerek konuşmasına başladı.
Geçmişten günümüze ABD’nin dayattığı tek kutuplu hegomanyacılık konusunda da bilgiler veren Prof. Dr. Koray, “21, Yüzyılın başına gelindiğinde emperyalist sistem gerilemeye başladı. Artık hegemonyanın eskisi gibi sürdüremez hale geldiği bir döneme girdik” dedikten sonra şöyle konuştu: “Türkiye, Rusya, Çin ve İran arasında oluşan birlik, emperyalist hegemonyalarını sürdürmek isteyenlerin korkulu rüyası haline geldi. Şimdi üretim Asya’ya kayıyor ve yeni bir uygarlık doğuyor. Üretime dayalı ekonomiler güçleniyor. Artık sermayenin para kazanmadan kazanmaya değil, üretime, üretimin ihtiyacına göre şekillendirilmesi gerekiyor. Üretimin Avrasya’da kayması, bu süreçle doğrudan ilişkilidir.”
“KYG, TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİ İÇİN DE ÖNEMLİ”
Çevrimiçi toplantının soru-cevap kısmına geçildiğinde Prof. Dr. Koray, kendisine yöneltilen Asya’nın yeniden yükselişi ve Türkiye’nin Kuşak ve Yol Girişimi’nden (KYG) yararlanması için neler yapmalı sorusunu yanıtlarken şunları söyledi:
“Bu girişimden üst seviyelerde yararlanabilmek için öncelikle alacağımız konumu net olarak belirlemeliyiz. Bunun için gerekli araçları geliştirilip, bu araçları pekiştirecek planları da yapmalıyız. Çin ve diğer ülkelerle, hangi konularda nasıl bir iş birliği yapılabilir, bu alanlarda Türkiye’nin lehine olan durumlar nedir? Tüm bunların planının yapılması lazım. Yeniden Asya yönelimi Türkiye’nin güvenliği açısından da çok önemli.”
Yeniden Asya yöneliminde stratejinin doğru belirlenmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Koray bu konuda özetle şu bilgileri verdi: “Asya çağında olduğumuzun belirlenerek, Asya’ya yöneliş konusu Türkiye’nin gelişmesi açısından çok önemli. Bu konuda bazı adımlar da atıldı. Şimdi bu konuda atılacak diğer adımı kuvveden fiile çıkartmak için devletin önceliği lazım. Bu da devletin önceliği olmadan olmaz. İki ülkenin KİT’leri temelinde, karşılıklı güven ve ittifaklar için uygun ortamlar yaratılabilir. Türkiye bir üretim üssü haline getirilebilir. Bütün bunlar için adım atma sırası Türkiye’de. Ancak devletin önceliği olmadan yapılacaklar sınırlı kalacaktır.”
PAYLAŞIM EKONOMİSİNİN KÖKENİ
Prof. Dr. Koray, son zamanlarda Çin’de yaygınlaşan paylaşım ekonomisi Sosyalist anlayıştan mı kaynaklanıyor? Sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Çin’de önce herkes ülkedeki gelişimden pay alsın önemli olan büyümedir denildi. 90’lardaki ana yaklaşım buydu.
Sonra tamamen ihracata yönelik bir politika izlendi. Şimdi de orta sınıfın güçlenmesi için iç pazara yöneliş hızlandı. Ülke ekonomisinin çöküşe uğramada devam ettirilip, sürdürülebilir kalkınmanın yakalanarak yoksulluğu azaltılması için güçlü bir iç pazara ihtiyaç var. Paylaşım ekonomisi, durumu kötü olanın şartlarının iyileştirilip, yoksulluğun azaltılmasına yarıyor. Paylaşım konusunda izlenen bir çizgi var. O çizgi yoksul kesimin durumunu iyileştiren bir dönüşüm izliyor. Bu dönüşüm de uzun bir süreci kapsayacak gibi görünüyor.“
Kuşak ve Yol Girişimi, dünyadaki karşılıksız para ve doların saltanatını yıkabilir mi? sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. Koray, açıklamalarını şöyle noktaladı: “Yapay Zekâ ve teknolojik gelişmelerin artması sonucunda doların yerini alacak bir ortak değişim değerinin yaratılması lazım. Bunun yaratılması da yine gelişen ülkeler arasındaki ilişkilerin iş birliğinin, kendi aralarındaki sıkı bir iş birliği ve ortak çalışmayı gerektiriyor.
Ticaret ve ortak yatırımlarda hala ortak değişim aracına ihtiyaç var. Yapay Zekâ teknolojileri bunun mümkün olduğuna gösteriyor. Para bütün ülkelerde değişim aracı olmaktan çıkıyor. Bunun ülkelerarası hale gelebilmesi için başka sorunların da çözülmesine ihtiyaç var. Kuşak ve Yol Girişimi ülkeler arası etkileşim, ekonomik ve kültürel iş birliği kanalları açıyor. Bu kanallar, dolaylı yollardan dolar saltanatının sona erdirilmesi için gerekli olan araçların yaratılmasına katkıda bulunacak.”