Şayet evinizde misafir ağırlayabiliyorsanız sadece anneannenizden size kalanlarla butik otel pazarına girebilirsiniz!

Tatil tüketicisinin farklılaşan talepleri, her alanda olduğu gibi konaklama sektöründe de etkisini gösteriyor, öyle ki, eskiden karşımıza ağırlıklı olarak birden beşe kadar yıldız sayısıyla tanımlanan oteller çıkıyorken, günümüzde dünyadaki otel çeşitleri 50’ye yaklaşmış durumda. Hepsini burada sıralamak mümkün değil. Ancak birkaç “sıra dışı” örneği paylaşmakta yarar görüyoruz. Bunların başında Meksika’daki “Elişili Otel’ var. Otelin tasarımında tümüyle el yapımı detaylar kullanılmış. Masadan perdeye, tabak ve çatal-bıçaktan yatağa bu otelde her şey el işi…

agva-butik-otelBöylece konuklara gerçekten bir ev konforunda ve sıcaklığında konaklama deneyimi sunuluyor. Bu konudaki başka ilginç örnekler ise İngiltere ve Amerika’dan geliyor. İngiltere’deki Sparkles Family ve Florida’daki Nickeledeon Family otelleri, tamamıyla çocuk odası şeklinde ve onların hayal dünyasına göre tasarlanmış. ABD’de ise dev bir köpek gibi tasarlanan ve “one-off’ (tek odalı otel) konseptine sahip Dog Bark Park Inn Otel, görenleri öncelikle bu farklı tasarımıyla şaşırtıyor.

Oteldeki farklılıklar tasanmıyla sınırlı değil üstelik. Otelde televizyon ve telefon bulunmadığı gibi fazla elemana da ihtiyaç duyulmuyor. Nitekim, konaklayanlar kahvaltılarını bile kendileri alıyor. Son zamanlarda gündeme damgasını vuran bir diğer konsept, Türkçeye “gündüz kondu” olarak çevirebileceğimiz “Pop-Up” oteller… Bunlara daha çok Dünya Kupası ve Olimpiyatlar gibi dev organizasyonlar sırasında rastlanıyor. Bu oteller, bir konteynır veya bir otobüsün içinin yatılacak hale getirilmesiyle oluşturuluyor.

EV SICAKLIĞINDA

Bu örnekler, konaklamada daha samimi küçük aile işletmelerinin ve farklı tatil deneyimleri arayanların arttığını kanıtlıyor aslında. Kalabalıkların katıldığı kitlesel turizmden kaçanlar, tatil köyünde curcuna yerine, ev sıcaklığında, herkesin birbiriyle iletişim halinde olacağı sıcak ortamları tercih ediyor. Kocaman bir otelde kaybolmak istemeyen, adıyla anılıp ikinci gelişinde hatırlanmak isteyenler de tercihlerini bu tür butik ve küçük otellerden yana kullanıyor. Butik otelin turizm bakanlığı tarafından yapılan tarifi bir yana, bizce bu konsepte en yakışan tanım, “evden uzakta, ev sıcaklığında otel”. Butik otellerin ev sıcaklığında olmasının ana nedeni, elinde az odası olan girişimcinin burayı kendi evi gibi işletmesinden kaynaklanıyor. Bazı tesislerde çalışanların hepsi aile bireyi olduğundan tam olarak ev tadında hizmet veriliyor.

MİSAFİR AĞIRLAYANA FIRSAT

hunnap_hanYıldızlı otellerde misafir potansiyelinin oturması iki yıl gibi bir zaman alırken, butik otelde konaklayanlar burayı dost ve yakınlarına tavsiye ettiklerinden mekan kısa zamanda tanınabiliyor. Doğal olarak bu durum, keyifle hizmet veren girişimcinin, maddi olarak da keyif almasını hızlandırıyor. Butik otellerin girişimcilere sunduğu avantajlar bununla da sınırlı değil. Bu tür tesislerin en büyük özelliği, evinde misafir ağırlayabilen herkese fırsat sunuyor olması. Butik otel işletmek için çok büyük denklemlere gerek yok. Çünkü girişimcinin kontrol etmesi gereken topu topu 10 ila 40 odası bulunuyor. Üstelik sabah kahvaltısında misafirinin önüne ev yapımı reçelini koyduğunda yadırganmıyor, tam tersine mekanın sıcak ortamını daha da sevimli hale getirmiş oluyor.

ANNEANNEDEN KALANLAR…

Odaların tasarımında da çok lükse gerek yok. Yatırımcı anneannesinin çeyiz sandığındaki dantelli örtüleri bile kullanabilir; hatta bu mekana ayrı bir hava verir. Anneanne demişken; büyüklerinizden kalan otantik evini butik otele çevirerek arsa ve yatırım maliyetini de azaltabileceğinizi hatırlatalım. Bize göre bir ruhu ve kişiliği olan butik oteller önümüzdeki dönemde daha fazla tercih edilecek konaklama birimlerinin başında geliyor. Yeter ki butik otelciliğe soyunanlar bu işin mekanın adını ‘butik’ koymaktan ibaret olmadığını akıllarından çıkarmasınlar. Butik otelciliğin püf noktasının samimiyet ve güleryüz olduğu unutulmamalı.

Yayın yeri ve tarihi: Temmuz 2013 Para dergisi



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.