Çay, Türkiye’de hâlâ günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası…

İSTANBUL, 25 Mayıs (Xinhua) — İstanbul’da Beşiktaş’ın hareketli sokaklarından birinde yer alan bir çayevini, demli çay dolu ince belli bardaklardan yükselen koku sarmış. Çay kaşıklarının bardağa vuruşu ve sohbetlerden gelen uğultu tanıdık bir ses cümbüşü oluşturuyor. Kentin yoğun temposunda burada mola veren insanlar, herhangi bir şeyi kutlamak için değil, çok daha köklü bir şey için, çay için bir araya geliyor.

Yukarıdaki görselde, İstanbul’daki bir çayevinde müşterilere çay dolduran çayevi çalışanı görülüyor, 21 Mayıs 2025. (Fotoğraf: Liu Lei/Xinhua)

Yirmi yılı aşkın süredir çayevi işleten Mehmet Yılmaz, “Çayı demli, sıcak ve her zaman ince belli bardaklarda servis ediyoruz. Geleneğe uygun şekilde, aromasız, sadece sohbetin akmasını sağlayan demli siyah çay sunuyoruz” diyor.

İstanbul’daki bir çayevinde bardağını karıştıran bir müşteri, 21 Mayıs 2025. (Fotoğraf: Liu Lei/Xinhua)

2020 yılından bu yana her yıl 21 Mayıs’ta kutlanan Dünya Çay Günü için Türkiye’de fazla bir kutlama yapılmasa da ülkedeki günlük çay tüketimine bakarak bu günün ruhunun her daim yaşatıldığını söyleyebiliriz. Türkiye, uzun zamandır çay tüketiminde dünya liderleri arasında yer alıyor. Resmi rakamlara göre yıllık kuru çay tüketimi kişi başına 3,5-4 kilogram arasında değişiyor.

Yılmaz, “Türkiye’de insanlar ister bir kutlama olsun isterse sıradan bir gün, bir araya gelerek çay içer. Bu, bizi biz yapan şeylerden biri” diyor. Çayevindeki manzara da bunun kanıtı. Emekliler günlük siyaseti tartışmak için bir araya gelirken, öğrenciler çay yudumları arasında notlarına göz atıyor ve sohbetler sohbetleri kovalıyor. Pek çok kişi için çay, içecekten çok yarattığı anla ilgilidir.

Öğretmenlik yapan ve çayevinin müdavimlerinden biri olan Ayşe Demir, çayın günlük rutini haline geldiğini söylüyor. Demir, gülümseyerek, “Güne bir bardak çayla başlıyorum ve günümü aynı şekilde bitiriyorum. Bu sadece bir alışkanlık değil, aynı zamanda keyif. İşler ne kadar yoğun olursa olsun, her zaman çaya zaman vardır” diyor.

İstanbul’da bir çayevinde tepside yıkanmış bardaklar, 21 Mayıs 2025. (Fotoğraf: Liu Lei/Xinhua)

Türk-Çin Kültür Derneği Başkanı İrfan Karslı için çay, kişisel bir ritüelden ötesini temsil ediyor. Karslı, çayın sessiz bir elçi olduğunu düşünüyor. Karslı, “Türkiye’de çay bir içecekten daha fazlasıdır. İnsanları çay ile ağırlıyor, sohbet başlatıyor ve dostluklar kuruyoruz. Dünya Çay Günü’nü kutlamak, çayın hayatımıza ne denli derinden işlemiş olduğunu fark etmemize yardımcı oluyor” diyor.

Karslı çayın sadece insanlar arasında değil, zaman ve kültürler arasında da bir köprü olduğuna inanıyor. Köklü ve özgün çay geleneklerine sahip iki uygarlık olan Türkiye ile Çin arasında bir karşılaştırma yapan Karslı, “Her iki kültürde de çay bir saygı göstergesi, bir misafirperverlik jesti ve nesiller arası bir bağ” diyor. İki ülke arasındaki tercih farkına işaret eden Karslı, Türkiye’de demli siyah çay tercih edilirken, Çin’de ise yeşil, aromalı, beyaz çayın içildiğini vurguluyor.

İstanbul’daki çayevinden bir görüntü, 21 Mayıs 2025. (Fotoğraf: Liu Lei/Xinhua)

Karslı, “Bu, lezzetin ötesinde zaman, birliktelik ve gelenekle ilgili bir kültür” diyor.Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi İstanbul’da da çay ikram etmek için özel bir güne gerek duyulmuyor. Çay, bir yandan bardağa süzülürken, diğer yandan da insanları birbirine yaklaştırıyor.



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.