
- 27 Aralık 2020
- Yayınlayan: Kerem Kofteoglu
- Kategori: Son Yazılar

Çin medyasının son zamanlardaki gündemlerinden biri şu: “Çin, Ay’a sebze ekebilir mi?” Konu, Chang’e 5 uzay aracının, Ay’ın öte yüzünden dünyaya getirdiği toprak örnekleri üzerinden sosyal medyada başlatılan tartışma.
Chang’e 5, bir hafta önce aydan 1 kilo 731 gram örnekle dönmüştü. Sina Weibo’daki tartışmaya üç gün içinde 63.3 milyon kişi katıldı. Ancak CCTV’nin haberine göre “Yeryüzündeki toprağın aksine, aydan gelen toprak hiçbir organik besin içermiyor ve çok kuru, bu da sebze ve patates yetiştirmeye uygun değil.”
Bu haber de 8 milyonun üzerinde izlendi. Yine CCTV ay toprağında büyük miktarda helyum-3 bulunduğunu, bunun temiz eneıji olarak kullanılabileceğini, termonükleer füzyon yoluyla elektrik üretilebileceğini duyurdu. Çin Ulusal Uzay idaresi (CNSA) Başkan Yardımcısı Wu Yanhua, aydan gelen toprak örneklerinin farklı amaçlar için üç kısma bölüneceğini söyledi.
Bir miktar bilimsel araştırma laboratuvarlarına ayrılacak, bir kısmı halkın eğitimi için ulusal müzelerde sergilenecek. Üçüncü bölüm için düşünülen, havacılık ve uzay konularında Çin ile yakın işbirliği içinde olan ülkelere hediye edilmesi. Çin yönetimi halkın merakını bilime, teknolojiye, uzaya yönlendirmek için büyük gayret sarf ediyor. Ülke çapında kurulan bilim ve teknoloji müzeleri bu amaca hizmet ediyor.
“Ay’da olmuyorsa Mars’ta yetiştirelim”
Weibo’daki tartışmalarda ‘Ay’da sebze yetişmiyorsa, Mars’ta yetiştirelim” konusu da gündeme geldi. Çin, Tianwen-1 kod adlı ilk Mars keşfini 23 Temmuz’da başlatmıştı.
CNSA’dan geçen hafta yapılan açıklamaya göre Tianwen1 şu ana kadar 370 milyon kilometre yol kat etti. Mars’ta sebze yetiştirmek de Çinli bilim insanlannın yıllardır üzerinde çalıştıkları bir konu. 2020 yılı Çin’in insanlı uzay programının başlamasının 28. yıldönümüydü.
1992 yılında uygulanmaya başlanan programın hedefi Taykonotların içinde uzun süreli konaklayıp çalışabileceği bir uzay istasyonu kurulması, istasyon, dünyadan herhangi bir destek alınmadan sürdürülebilecek bir yaşam ortamının gerçekleştirilmesini gerektiriyor, istasyon tamamlandığında, geniş çaplı uzay denemeleri ve araştırmalar için en önemli adım atılmış olacak. (Kaynak: Z.Ruhsar Şenoğlu / Aydınlık)