- 8 Mart 2021
- Yayınlayan: Kerem Kofteoglu
- Kategori: Son Yazılar
Çevreci kalkınma anlayışı, Çin’de yürütülen yoksullukla mücadele seferberliğini de yönlendirip işleri kolaylaştırdı. Çin Komünist Partisi (ÇKP), iklim konusunda uzun vadeli hedefler belirledi.
Çin’in proaktif ağaçlandırma çalışmalarında elde ettiği başarı, Nature dergisinde kısa süre önce yayımlanan “İklim Değişikliği: Çin’in Orman Karbon Alımı ‘Düşük Tahmin Edildi’” başlıklı makale tarafından teyit edildi. Yer ve uydu gözlemlerine dayanan makale, Çin Bilimler Akademisi’ne bağlı Atmosferik Fizik Enstitüsü’ndeki araştırmacılar tarafından kaleme alındı.
Uzun vadeli planları içeren 19. Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi’nin 29 Ekim’de tamamlanan beşinci genel kurulunda, Çin’in 2035 itibarıyla ulaşmayı amaçladığı uzun vadeli hedefleri belirlendi. Bu hedefler, toplumun her alanında çevre dostu çalışma ve yaşam biçimlerinin güçlendirilmesini kapsıyor. Karbon salımlarının zirve yaptıktan sonra istikrarlı bir şekilde gerileyecek olması, çevre koşullarını iyileştirecek ve Güzel Çin’in inşasına temel oluşturacak.
Çin’in İklim Değişikliği Ulusal Uzmanlar Heyeti’nin başkan yardımcısı He Jiankun, sıfır karbonun hayata geçirilmesinin doğaya dayalı çözümler gerektirdiğini söylüyor. Saldığından çok karbon soğuran ormanlar, otlaklar ve sulak alanların karbon gömülümü için kullanılmasını içeren bu çözümler, ülkenin 0.8 petagramlık (1 petagram, 1 milyar tona eşit) yıllık karbon alımı hedefine ulaşmasını sağlayacak. Özellikle ağaçlandırma yoluyla karbon soğurumunu genişletme çabalarına ek olarak, Çin’in sanayi dönüşümünü ileri taşımak, çevreci ve döngüsel ekonomiler geliştirmek ve sıfıra yakın salımları güvence altına alacak bir enerji sistemi inşa etmek için gerekli adımları atması gerekiyor.
Ağaçlandırma aralıksız sürüyor

Çin’in 21 Eylül 2020’de yayımlanan Birleşmiş Milletler (BM) Biyoçeşitlilik Zirvesi görüş belgesinde, ülkenin orman alanları ve stok hacminin 1980’lerin sonundan bu yana üst üste 30 yıldır arttığı vurgulanıyor. 2009-2019 yılları arasında ağaçlandırılan 71.307 milyon hektarlık alanla Çin orman ve ağaç kaynakları artışında dünya lideri.
Uydu verileri, dünyada 2000-2017 yılları arasında yeni yaratılan yeşil alanların dörtte birinin Çin’de olduğunu gösteriyor. Çin, bu performansıyla, küresel arazi yeşillendirme çalışmalarına en büyük katkıyı sağlayan ülke oldu. Çin’in ağaçlandırma çalışmalarının en mükemmel örneklerinden biri olan Saihanba Mekanik Orman Çiftliği’nin geliştirilmesiyle şu anki genişliği 70 bin hektara ulaşan bir orman yaratıldı—burası, dünyanın ağaçlandırılmış en büyük yekpare toprak parçası.
Yunnan, Guizhou, Guangxi eyaletleri dahil olmak üzere ülkenin güneybatısını ve kuzeydoğusunu (özellikle Heilongjiang ve Jilin eyaletlerini) kapsıyor. 2018’de Guizhou’da orman alanlarının toplam genişliği 10 milyon hektara ulaşmış, orman örtüsü oranı da yüzde 57’ye yükselmişti.
Yeni kalkınma anlayışı

Çin’in yeni kalkınma anlayışı doğrultusunda ekolojik koruma ile ekonomik kalkınma arasında tesis ettiği etkileşim, karşılıklı olarak faydalı sonuçlara yol açabilir.
Ağustos 2005’te, o dönemde ÇKP Zhejiang Eyalet Komitesi’nin sekreterliğini yürütün Şi Jinping, “berrak sular ve yemyeşil dağlar paha biçilmez varlıklardır” anlayışını ilk kez ülkenin doğusundaki Zhejiang eyaletinin Huzhou şehrine bağlı Ji’an ilçesinin Yucun köyünde yaptığı incelemeler sırasında ortaya atmıştı.
18. ÇKP Merkez Komitesi Ekim 2015’teki beşinci genel kurulunda, “yeniliğe dayalı, eşgüdümlü, çevreci ve küresel ilerlemeye yönelik, herkese fayda sağlayacak bir kalkınma” çağrısında bulundu. Çevreci kalkınmaya o günden bu yana giderek daha büyük öncelik tanındı. 18 Mayıs 2018’de Ulusal Eko-Çevrenin Korunması Konferansı’nda Şi ekonomik kalkınma ile eko-çevrenin korunması arasındaki ilişkiyi netleştirdi ve eko-çevreci korumanın üretim güçlerini korumak anlamına geldiğini, eko-çevrenin iyileştirilmesi için üretim güçlerinin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Şi, ayrıca, ekonomik kalkınma ile eko-çevrenin korunması arasında karşılıklı denge ve desteğin sağlanması için yeni bir yola işaret etti.
Çevreci kalkınma anlayışı, Çin’de yürütülen yoksullukla mücadele seferberliğini de yönlendirdi ve kolaylaştırdı. Eko-çevrenin korunması, çevreci sanayi ve ekolojik göç, geçmişin yoksul nüfusuna önemli ekonomik kazançlar getird. Uygulamaya konan bir dizi çevresel tazmin politikası sayesinde çevre koruma çalışmaları ekonomik fayda da sağladı. Ulusal Orman ve Otlak İdaresi’nin rakamlarına göre, Çin’in ormanlardaki turistik bölgeleri 2018’de 1.6 milyardan fazla turist ağırladı ve bunun yarattığı kapsamlı sosyal çıktı 1.5 trilyon RMB’ye ulaştı. Halkın Günlüğü’nde yayımlanan habere göre, 2016’da orman turizminden ekonomik kazanç sağlayan 350 bin kayıtlı yoksul hane halkının yıllık geliri bu sayede 3 bin 500 RMB arttı. Turizm, çok sayıda kayıtlı yoksulun yoksulluktan kurtulmasını sağladı; turizm sayesinde yoksulluğu yenenlerin ülke toplamı içindeki payının yüzde 17-20’yi bulduğu belirtiliyor.
Orman alanları genişledi
Çin Orman Akademisi’ne göre, Saihanba’da yaratılan orman, 747 bin bin karbondiyoksit soğurabilirken 545 bin ton oksijen salabiliyor, bu sayede 1.99 milyon insanın bir yıllık oksijen ihtiyacını karşılıyor. Bu arada, 261 farklı türde yabani kara omurgalısının, 32 tür balığın, 600 tür böceğin, 179 türde makrofungusun ve 625 bitki türünün doğal yaşam alanı olarak orman, hayvanlar ve bitkiler için gerçek bir gen bankası işlevi görüyor.
Son yıllarda Saihanba, ekolojik varlıkları ekonomik kazanca dönüştürerek orman ekolojisine fayda sağlayan piyasa odaklı yeni bir tazmin mekanizması oluşturmanın yollarını aradı. Ağaçlandırma ya da orman koruma kuruluşlarının değerini bir ormanın karbon soğurum kapasitesine göre hesapladığı karbondiyoksit kotalarını satmasına, karbon salan kuruluşların da salımlarını telafi etmek amacıyla bu kotaları satın almasına imkan tanıyan karbon gömülüm ticareti, bunun bir örneği.
Bu arada Çin iklim değişikliğiyle ilgili uluslararası işbirliğine proaktif bir şekilde katıldı ve taahhütlerini yerine getirdi. Ülke, 1992’de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ni, 1998’de Kyoto Protokolü’nü, 2016’da Paris Anlaşması’nı imzaladı. Çin, son olarak, Cumhurbaşkanı Şi’nin geçen eylülde yaptığı açıklamayla, 2030’dan önce karbondiyoksit salımlarına zirve yaptırma, 2060’tan önce de sıfır karbon olma taahhüdünde bulundu. Bu, uluslararası topluluğun iklim değişikliği sorunuyla başa çıkma güvenini kayda değer ölçüde artıran bir adım oldu.
Çevreci kalkınma anlayışının giderek artan sayıda Çin vatandaşı tarafından benimsenmesiyle ülkenin bir çok şehrinde sisli günler yerini mavi gökyüzüne bırakıyor. Bu değişim, ülkenin uygulamaya koyduğu bir dizi çevreci kalkınma politikasının sonucu. Benzeri tedbirler, Çin halkının “karbon nötr olma” hedefine ulaşılacağına duyduğu güvenin her gün daha da artmasını sağlıyor. (Kaynak: Zhang Hui’nin China Today Türkiye’deki yazısından özetlendi)