Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa ve Japonya’daki ekonomik faaliyetler salgın tarafından azalırken, Çin muhtemelen bu yıl büyüyecek tek büyük ekonomi olacak.

(China Daily)–Ülkenin yeni koronavirüsün yayılmasını erkenden kontrol altına alması ekonominin normal işleyişine dönmesini mümkün kıldı. Hemen hemen bütün işletmeleri kamu sağlığı krizinin patlamasından önceki gibi çalışırken, diğer büyük ekonomilerin çoğu hala salgını kontrol altına almaya uğraşıyor.

Genel Gümrük İdaresi’nin en son ihracat verileri bu gerçeği güçlendirdi. Ülkenin dış ticareti geçen ay yıllık bazda yüzde 7,8 arttı, ihracat ise yuanla hesaplandığında yüzde 14,9 yükseldi.

İhracatı 6 aydır arka arkaya düzenli bir büyüme kaydeden Çin dünya ekonomisinin tek büyük motoru ve küresel ticarete istikrar kazandıran güç.

ASEAN’la ihracat artıyor

Çin’in en büyük ticaret ortağı olan Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ülkeleri ile ticaretinin ocaktan kasıma yıllık bazda yüzde 6,7 artarak 4,24 trilyon yuana (650 milyar dolar) yükselmesi Çin’in komşu ülkelerle ticaretinin kazandığı ivmeyi gösteriyor.

Çin ve 10 ASEAN üyesinin yanı sıra Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore’nin Kasım’da Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) anlaşmasını imzalaması bu ülkelerle ekonomik ve ticari bağların salgın sonrası dönemde gelişmeye devam edeceği anlamına geliyor.

Çin’in Avrupa Birliği’nin (AB) üçüncü çeyrekte en büyük ticari ortağı olarak ABD’nin yerini alması AB ile Çin’in ekonomilerinin birbirini tamamlayıcılıklarını ve iki taraf arasında yük trenlerinin artan sayısının kanıtladığı gibi, ikili ekonomik ve ticari ilişkilerinin potansiyelini gösteriyor.

Bu arada, Çin’in bu yılın ilk 11 ayında ABD’ye ihracatı yüzde 6,9 arttı, bu da ABD ekonomisini Çin ekonomisinden koparmanın ne kadar zor olduğunun göstergesi. Aslında dünyanın en büyük ve ikinci en büyük ekonomilerini birbirinden koparmak imkânsızdır.

Çin’in bu yılın ilk 11 ayında ABDd’ye ihracatı yüzde 6,9 arttı

Geçen ay satınalma yöneticileri endeksinin (PMI) geçen ay yüzde 52,1’e yükselmesi ve birçok küçük işletmenin PMI’sinin de yüzde 0,7 puan artmasını da anmaya değer. Bu ülkenin imalat sanayinin daha fazla toparlandığı anlamına geliyor.

Yine de, bütün gerekli sektörlerdeki göreli olarak tam tedarik zinciri ve sanayi sistemi olmasaydı, ülkenin ne dünyanın geri kalanını salgınla mücadele için gerekli olan şeylerle beslemesi ne de insanlara gündelik ihtiyaçlarını sağlaması mümkün olurdu.

Salgının neden olduğu büyük belirsizliğe rağmen, Çin’in ülke içinde virüsü sıkı ve etkili biçimde kontrol altına alması ekonomisinin kolayca toparlanmasını ve ikili dolaşım kalkınma modeline geçmesi küresel ekonomiye büyük bir itki sağlamasını garanti altına alacaktır.