ÇİN’DE YUNUS EMRE ŞİİR YARIŞMASI DÜZENLENECEK
- 1 Mart 2021
- Yayınlayan: Kerem Kofteoglu
- Kategori: Son Yazılar

Çin-Türk Öğrenci Birliği’nin (TÖB), Pazar Sohbetleri seri toplantılarının ikincisinde konuşan Şanghay Uluslararası Araştırmalar Üniversitesi Türkçe Bölüm Başkanı Doç. Dr. Han Zhimin, Çin’de Yunus Emre şiirleri için bir yarışma düzenleyeceklerini açıkladı.
Pekin TÖB Başkanı Mustafa Altınkaya’nın yönettiği “Çin ve Türkiye’nin Birbirini Anlaması İçin Yapılması Gerekenler” başlıklı çevrimiçi toplantında konuşan Doç. Dr. Han Zhimin (Zerrin Hoca), Çin’de 12 üniversitede 4 yılık Türkçe dil eğitimi verildiğini belirtti.
Bu eğitimlerden birinin Şanghay Uluslararası Araştırmalar Üniversitesi’nde (SISU) verildiğini vurgulayan Doç. Dr. Han konuyla ilgili olarak özetle şu bilgileri verdi: “2011’de bizim üniversitede 4 yıllık eğitim veren Türkçe bölümü açıldı. Bu bölümde, Türkçe ve Türkiye ile ilgili 23 ders olmak üzere toplam 2 bin 160 saat ders veriyoruz. Derslerde, çağdaş Türk dili, edebiyatı, siyaseti, ekonomisi ve kültürü gibi alanlarda eğitim veriyoruz. Çin’de Türk dili eğitimi verilen üniversitelerde yılda yaklaşık olarak 400 öğrenci mezun oluyor. İki ülke ilişkilerinin kazandığı ivme dikkate alındığında bu sayının yeterli olduğu söylenemez. Bunu arttıracak adımları birlikte atmalıyız.”
Şanghay belediyesi ve bazı eğitim kurumlarının iş birliğiyle Şanghay’da bir ilkokulda Türkçe dil eğitimi verilmeye başlandığını belirten Doç. Dr. Han iki ülke halkının birbirini daha iyi tanıması gerektiğine işaret etti.
Türk eserleri 4 kitapta toplanacak
1949 yılında kurulan SISU’nun Çin’deki yabancı dili yüksek eğitiminin öncü kurumlarından biri olduğunu belirten Doç. Dr. Han, iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulmasının 50’nci yılı münasebetiyle düzenleyecekleri etkinlikler hakkında şu bilgileri verdi:
“Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye büyükelçiliği ile başkonsolosluğu ve Şanghay Sanat Müzesi’yle iş birliği yaparak, Türkiye’nin önde gelen müzelerinde sergilenen eserleri anlatan 4 ciltlik kitap seti hazırlayacağız. Ayrıca, Türkçe öğrenen Çinli öğrenciler arasında Yunus Emre şiirleri okuma yarışması düzenleyeceğiz. İmkanlar ölçüsünde başka etkinlikler de yapabiliriz. Bu etkinliklere herkesin katkısını bekliyoruz.”
Bunun üzerine söz alan Pekin TÖB Başkanı Mustafa Altınkaya da Yunus Emre şiirlerinin Çinceye çevrilip, Çince okunması konusunda projeye gereken katkıyı sunmaya hazır olduklarını belirttikten sonra soru-cevap kısmına geçildi.
Doç. Dr. Han, kendisine yöneltilen “Çinliler neden Türkçe öğrenmek istiyor?” sorusuna yanıt olarak şunları söyledi: “İlk olarak bunun Türkiye’ye yönelik artan meraktan ileri geldiğini söyleyebilirim. Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında iki ülke arasında hızlanan ilişkilerin ortaya çıkardığı ihtiyaç ise ikinci nedeni oluşturuyor. Bu ilgiden memnunuz. Türkiye’de Çince, Çin’de de Türkçe dil eğitiminin daha da çoğalmasını istiyoruz.”
Doç. Dr. Han, Çin’de Türkçe öğretmenliği için neler yapılması gerektiğine ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı: “Çinli öğretmenler ilk ve ikinci sınıfların eğitimini verirken bir sorun yaşamıyor. Ancak üçüncü ve dördüncü sınıflarda bazen yetersiz kalabiliyorlar. Buraya gelip Türkçe öğretmenlik yapmak isteyenlere öncelikle gerekli sertifikaları almalarını öneriyorum. İkinci olarak ‘Doç’, ‘Prof’ gibi akademik bir unvana sahip olmalarında yarar var. Üst sınıflarda profesyonel hocalara ihtiyaç var. Kendi hocalarımızı yetiştiriyoruz ama bazen ihtiyaç olduğunda Türkiye MEB’den destek alıyoruz.”
Çin’in devlet bursları konusunda dünyanın en cömert ülkelerinden biri olduğunun altını çizen Doç. Dr. Han, açıklamalarını şöyle noktaladı: “Çin Burs Konseyi (CSC) ve Konfüçyüs Enstitüleri’nin yanı sıra, çeşitli kurum-kuruluşların bursları var. Bunların iyi araştırılması gerekiyor. İki ülkenin saygın üniversiteleri arasında da öğrenci değişim programları var. Birbirimizi ikinci kaynaklar yerine ilk ağızdan tanımaya çalışmalıyız. Bu konuya katkı sunmak amacıyla başta iki ülkenin medyası olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlara görev düşüyor. Pandemiden dolayı bu aralar iki ülke arasında gidiş-gelişler azaldı, ama yakında normale dönülecek. Böylece iki ülkenin üniversiteleri arasında etkinlik, öğrenci değişimi ve başka konulardaki ortak projelerin hızlanıp artacağına inanıyorum.”