Çin ekonomisi, küresel ortamın karmaşık olması ve Kovid-19 vakalarının ülkede artış göstermesi sonucu yılın ikinci çeyreğinde aşağı yönlü baskılara rağmen istikrar eğilimi gösterdi. Ulusal İstatistik Bürosu verileri, Cuma günü Çin’in gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH), 2022’nin ilk yarısında önceki yılın aynı dönemine göre, küresel ekonomik ve finansal dalgalanmalar sürerken direnç ve potansiyel sergileyerek yüzde 2,5 genişlediğini gösterdi.

Xinhua Haber Ajansı muhabirleri Beijing’den bildiriyor-XHTV) — Çin’in tüm engellere rağmen güvence altına aldığı pozitif büyüme, ülkenin gelecekteki büyümesine ilişkin küresel beklentileri de artırdı.

Dünya genelindeki ekonomist ve gözlemciler, Çin’in sağlam ekonomik temeli ve gösterdiği direnç ile dünyanın en güvenilir büyüme güçlerinden biri olmaya devam ettiğini savundu.

Carlyle Grubu’nun kurucularından DAVİD M. RUBENSTEİN şunu söylüyor: “Bence Çin uzun vadede oldukça parlak bir ekonomik görünüme sahip olacak, geniş bir nüfusa sahip, halkı çok çalışkan, iyi eğitimli, vesaire. Dolayısıyla Çin ekonomisinin uzun vadede oldukça başarılı olacağını düşünüyorum.”

Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Başkanı BORGE BRENDE: “Çin yönetiminin ekonominin büyümeye devam etmesi için birçok adım attığını görüyorum. Örneğin iç talebi artırmak ve kısmen ihracata dayalı, aynı zamanda yüksek teknoloji vb. ürünler alanında değer zincirinde daha üst düzey üretim yapan bir ekonomiden uzaklaşmak gibi. Yani uzun ve orta vadede, Çin ekonomisi için oldukça iyimserim. Ama tabii ki mevcut Kovid durumu bazı kısa vadeli zorluklara neden olsa da, Çin ekonomisinin önümüzdeki yıllarda büyüyüp, ülke için iyi olacak seviyeye ulaşacağından eminim” diyor

Barselona’daki Pompeu Fabra Üniversitesi’nde Profesör GUİLLERMO MARTİNEZ ise şöyle konuşuyor: “Olgun ekonomilere kıyasla fiyat açısından rekabetçi olan üretime çok da dayalı olmayan bir ekonomiden, daha çok dış kaynaklı, yani iç tüketim ve inovasyona daha çok dayalı bir ekonomiye doğru yeni bir yaklaşım kayması var. Bu da sonuçta, Çin’in çift haneli olmasa da hükümetin hedeflerine yakın büyüme oranlarını sürdürmesinde son derece önemli olacak.”