Eski Avlularda Yeni Hikayeler…

Son yıllarda Lhasa’nın tarihi avlularını korumak için büyük çaba harcanıyor. Amaç, çağımızın itiş kakışında bu avluları sakinlerinin sürdürdüğü huzurlu yaşamı ortaya koyan bir pencere ve şehrin kültürel sembolü olarak tanıtmak…

Eski Lhasa şehri genelinde 7. yüzyıldan 1950’lere kadar farklı dönemlerde inşa edilmiş toplam 56 avlu bulunuyor. Şehrin merkezi sayılan Barkhour Caddesi’nin etrafındaki bölge, eski zamanlardan kalma bu tür çok sayıda yerleşkeye ev sahipliği yapıyor. Yeni restore edilen bu mimari yapılar, kazandıkları canlılığı dışavuruyor.

60’lı yaşlarındaki Dekyi Lhamo, yarım yüzyıldan uzun bir süre boyunca Rongzha Avlusu’nda yaşamış. “Buraya beş yaşındayken büyükbabam ve büyükannem ile taşındım” diyen Dekyi Lhamo, uzun süredir burada otursa da yerleşkenin adının tam kökeni konusunda net bir bilgiye sahip değil.

Burası 1999 yılında kapsamlı şekilde tamir edilmiş. “Sütunlar, böcek ve solucanlar tarafından ciddi şekilde tahrip edilmişti” diyor Dekyi Lhamo, “Korkuyorduk ve tamir edilmesini umuyorduk”.

Yenilenmenin üzerinden neredeyse 20 yıl geçmiş ve yeniden tamir ihtiyacı işaretleri belirmeye başlamış. Dekyi Lhamo son zamanlarda her sağanak yağmurdan sonra tavanı onarmak zorunda kaldığından evin betonla sağlamlaştırılması artık şart olmuş. Dolayısıyla yerleşke, ikinci tur restorasyondan geçmek üzere yerel idarenin listesinde yer alıyor.

Koordinasyonu üstlendi

Dekyi Lhamo ve kocası, terasta geçirdikleri zamanın tadını çıkarıyor.

Dekyi Lhamo, yaklaşık üç yıl önce, halk oyuyla, 16 kişilik hane halkı adına yerleşkenin günlük ilişkilerini koordine etmekle görevlendirilmiş. 16 kişilik hane halkının 10’u uzun süredir burada; diğerleri ise göçmen kiracılardan oluşuyor. Her ne kadar yerleşke sakinleri Tibet ve Hui gibi farklı etnik gruplardan gelseler de herhangi bir sorun veya anlaşmazlık yaşadıklarında Dekyi Lhamo’ya danışıyorlar.  Lhasa’nın görülmesi gereken cazibe merkezi Jokhang Tapınağı’nın önündeki meydanda turistler için fotoğraf çekmeye başladığı 1980’lere kadar gelirinde tatmin edici hiç bir artış hiç olmadı. O günleri “Bir fotoğraf çekimi için 2 RMB alıyordum. Böylece ayda 350 RMB’den fazla kazanabiliyordum” diye anlatan Dekyi Lhamo “O zamanlar bu iyi bir gelirdi” diyor.

Dekyi Lhamo, biraz para biriktirir biriktirmez iki arkadaşıyla birlikte Rongzha Avlusu’nda bir çayhane açtı. Çayhane eski yerleşkeye bir canlılık getirdi. Birkaç yıl sonra evinin dış tarafında bir satranç ve iskambil odası açarak yöre sakinlerine yönelik bir eğlence mekanı kurdu. Kurduğu işletme, sadece onun yaşamına fayda sağlamakla kalmadı, aynı zamanda muhitteki ilişkileri de geliştirdi.

Kocası yıllardır Medro Gongkar ile Lhasa arasında gidip gelse de Lhasa’yı evi addeden Dekyi Lhamo, kocasıyla birlikte Medro Gongkar’a taşınmayı hiç düşünmemiş. Geçmişte kendine “Geride bıraktığım evimle kim ilgilenecek ve torunuma kim bakacak?” diye sorarmış. Her ne kadar torunu Lhapa Drolma, Chongqing Belediyesi’ndeki lisede okumak için evden ayrılmış olsa da Dekyi Lhamo büyüdüğü yer olan avluyu terk etmek konusunda hala isteksiz.

Ortak çabalar

Barkhor Eski Köşe Restoranı’nda gün sabah altıda başlıyor. Ocakların üzerinde çaydanlıklar kaynıyor; aşçılar, kadın ve erkek garsonlar birbiri ardına içeri giriyor. Kısa bir selamlaşmanın ardından hemen işlerine başlıyorlar.

Restoran, Rongzha Avlusu’nun karşısındaki Langmomo Avlusu’nda yer alıyor. Çoğunluğunu çevre sakinlerinin oluşturduğu ilk müşteriler restorana genellikle altı buçukta uğruyor. Bazıları işadamı ve bazıları da Barkhor Caddesi boyunca yürüyüş yapmak için genellikle erken kalkan yaşlı yurttaşlar.

Restoran şehirdeki benzerlerinin hemen hemen aynısı. Bununla birlikte, tabelasındaki bazı karakterler bir fark içeriyor. Mekan, yerel halkın gelirini artırmak amacıyla 2013’te hayata geçirilen projelerden biri. Birbirine komşu 10 hanenin halkı beşerli birer grup oluşturuyor ve toplu halde projeye katılıyor.

Topluluk, Barkhor Caddesi’nin konumunu dikkate alarak, gelir artırıcı bir araç olması amacıyla Tibet stili bir restoran kurmak için yerel halkı harekete geçirmiş. Kasım 2014’te Barkhor Eski Köşe Restoranı, bir kısmı halkın refahına yönelik hükümet fonlarından karşılanan, geri kalanını da yöre halkının bir araya getirdiği 223 bin RMB sermaye ile kapılarını açmış.

İki katlı restoran, 220 metrekarelik bir alana sahip. Otantik Tibet stilindeki iç dekoruyla hoş bir yemek ortamı sunuyor.

Barkhor Caddesi’ndeki bitmeyen ziyaretçi akını sayesinde restoran şimdiye dek iyi iş yapmış. Qiangdan gelecekten de emin olduğunu ifade ediyor: “Yerel idare, bir başka eski avluda bir zincir restoran kurma planımıza onay verdi” şeklinde aktarıyor ve şunları ekliyor: “Restoranın yönetim ve kar başarısı bize iyi şöhret kazandırdı. Giderek daha fazla kişi bu girişimde görev almak için can atıyor”.

Eski avluda Tibet tıbbı

Otantik Tibet stilindeki iki katlı restoran, hoş bir yemek ortamı sunuyor

Barkhor Doğu Caddesi’nin sonundaki Dongtsesur Sokağı boyunca aralarında Niangrongxia’nın da olduğu birkaç eski dükkan ve avlu bulunuyor. Geçmişte klinik ve eski tarz bir özel okul olarak kullanılan bina, nesiller boyunca Tibet tıbbı ve dili konusunda bir çok uzmana evsahipliği yapmış.

Niangrongxia Özel Okulu’nun kurucusu Rigzin Lhundrup Paljor, 1898 yılında Lhasa yakınlarındaki Nyemo ilçesinin Tarrong kasabasına bağlı küçük bir köyde doğmuş. Ailesinde kendisinden önceki üç kuşak hayatını tıbba adamış.

Bu yeni yerde eğitim vermeye ve tıp çalışmalarına devam eden Rigzin Lhundrup Paljor, ekonomik durumları zayıf olan öğrenci ve hastalardan ücret almazmış. Dahası onlara sık sık para ve yemek desteğinde bulunurmuş. Hayırseverliği ve olağanüstü tıbbi yetenekleri nedeniyle yaygın bir şekilde tanınan Rigzin Lhundrup Paljor’a insanlar Mr. Niangrongxia şeklinde hitap ederek saygılarını gösterirmiş. Sonunda bayrağı ileride çok tanınmış bir doktor olacak üçüncü kızı Awa Trinley Paldron’a devretmiş. Awa Trinley Paldron’un oğlu Tseten Dorje’ye sekiz yıl boyunca büyükbabası Tibet dili ve tıbbı konusunda eğitim verdi.

Tseten Dorje, bugün 50’li yaşlarında. Çocukluğunu anımsadığında, iyi kalpli olmayı büyükbabasından kalan en değerli miras olarak görüyor. “Her hasta eşittir. Bir doktor zengin veya fakir olduklarına bakmaksızın onlara eşit davranmalıdır” diyor.

Her ne kadar kendisine tıpkı büyükbabası gibi Mr. Niangrongxia şeklinde hitap edilse de, Tseten Dorje’nin Niangrongxia Avlusu’yla ilgili hiçbir deneyimi olmamış. Ancak klinik ve özel okulun tarihi konusunda öğrendikleri çoğaldıkça avluyu daha sık ziyaret etmeye başlamış—sadece şu anki sakinleriyle sohbet etmek için de olsa. Sık sık avlu hakkında çıkan gazete haberlerini toplayıp avlu sakinlerine gösteriyor. Ailesindeki altıncı kuşak doktor olan Tseten Dorje, Mr. Niangrongxia adını devam ettirmeye ve büyükbabasının başlattığı girişimin mirasını gelecek nesillere taşımaya kararlı.

Tseten Dorje’nin muayenehanesinin duvarında İngilizce yazılmış bir teşekkür mektubu asılı. 2002 tarihli mektup Amerikalı bir hastaya ait. “Hastam, Lhasa gezisi esnasında üşütmüş ve yüksek irtifa hastalığına tutulmuştu. Fakat ben onu Tibet tıbbıyla tedavi ettim. Amerika’ya döndükten sonra bu mektubu gönderdi” diyor Tseten Dorje.

(Kaynak: Tibet Commercial News’ün muhabirleri Lu Mingwen ve Shi Weijing’in China Today Türkiye Dergisindeki haberinden özetlendi)



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.