Geçmişin Geleceği Yaşanıyor
- 27 Şubat 2025
- Yayınlayan: Kerem Kofteoglu
- Kategori: Son Yazılar

Hong Kong Saray Müzesi, kültürel turizmi desteklemenin yanı sıra misyonunu, herkes için ortak bir geleceğe sahip bir topluluk oluşturmaya yardımcı olmak olarak görüyor. Hong Kong Saray Müzesi (HKPM) Müdürü Dr. Louis Ng, müzenin misyonunun Hong Kong’u küresel kültür haritasına yerleştirmek olduğunu söylüyor.
SUDESHNA SARKAR /CHINA TODAY –– Louis Ng 19 yaşında tarih öğrencisiyken, ilkkez, Beijing’deki Yasak Şehir olarak da bilinen ve yaklaşık beş yüzyıl boyunca bir dizi Çin imparatorunun yaşadığı imparatorluk sarayı olan Saray Müzesi’ni ziyaret etti. İlk ziyarette ağzını açık bırakan farklı bir deneyim yaşadı. “Gökdelenlerin ve modern binaların olduğu küçük bir şehir olan Hong Kong’da yaşıyorum ve aniden bir saray buldum” diye beş bin yıllık tarih zihnini doldurdu ve önemli tarihi olayların yaşandığı ve önemli kararların alındığı bir yerde bulunmanın inanılmaz olduğunu düşündü.
Yıl 1982’ydi. O zamanlar bir gün kurumla “ömür boyu sürecek bir ilişki” kuracağı aklının ucundan bile geçmemişti. Otuz yedi yıl sonra, Çin’in özel idari bölgesindeki en yeni kültürel dönüm noktası olan Hong Kong Saray Müzesi’nin (HKPM) müze müdürü oldu. HKPM, Beijing’deki Saray Müzesi tarafından ödünç verilen 1.500’den fazla değerli eşyayla Temmuz 2022’de halka açıldı. Bunlar arasında “ulusal hazineler” de vardı. Ng, bunlardan bazılarının Çin anakarası sakinleri tarafından bile görülmediğini söylüyor, şimdi ise, anakaradan insanlar bunları görmek için Hong Kong’a akın ediyor.

Çin’in tatil ekonomisi sekiz günlük Bahar Bayramı tatili ile hareketli bir başlangıç yaparken, HKPM ziyaretçi sayısında bir artış gördü. Ng, “Hükümet müzeleri de dahil olmak üzere birçok kültürel tesis Çin Yeni Yılı’nın birinci ve ikinci gününde kapandı. Ancak biz sadece birinci gün kapattık” dedikten sonra “Normalde HKPM salı günleri kapalı kalırken, Bahar Bayramı tatili sırasında salı günleri de açık kaldı. Bence çok, çok akıllıca bir karar aldık” diye ekliyor.
Ortalama olarak, günlük 6.000 ziyaretçi vardı ve bu da ziyaretçi profilinde dikkate değer bir değişiklik olduğunu gösteriyordu. Ziyaretçilerin yüzde 80’den fazlası Çin anakarasındandı. 2024’te toplam ziyaretçi sayısı yaklaşık 1 milyona ulaştı. Anakaradan ve “Çin’in altındaki bölgelerden” gelen ziyaretçiler sayının yaklaşık yüzde 50’sini oluşturuyordu. Uluslararası turistler yüzde 20’sini, kalanını da yerliler oluşturuyordu. Doğu ve Güneydoğu Asya, özellikle Güney Kore, Japonya, Singapur, Tayland ve Endonezya önemli bir sayıya katkıda bulundu.
HKPM açılmadan önce Hong Kong’daki müze ziyaretçilerinin neredeyse yüzde 70’i yerel halktı. Ng, “Bu, HKPM’nin uluslararası bir müze haline geldiğini gösteriyor” diyor. Bahar Bayramı’nın yanı sıra, Ekim ayındaki Ulusal Bayram “altın haftası”, Bayramı’nın yanı ayındaki İşçi Bayramı tatili ve yaz aylarındaki okul tatili, anakaradan gelen turistlerin Hong Kong’a akın ettiği önemli turizm sezonlarıdır.
Bu kitlesel varışın temel etkeni, gelişmiş ulaşımdır. 2018’de açılan Hong Kong Yüksek Hızlı Treni, Hong Kong’u anakaranın güney kesimindeki birkaç şehre doğrudan bağlıyor ve ağ genişlemeye devam ediyor. Yine 2018’de açılan Hong Kong-Zhuhai-Makao Köprüsü, üç varış noktasını birbirine bağlayarak seyahat süresini üç saatten 30 dakikaya indiriyor. Bunlar, özellikle Guangdong-Hong Kong-Makao Büyük Körfez Bölgesi (BKB) sakinleri için Hong Kong ve Makao’ya seyahatleri kolaylaştırdı.
Ng, “BKB’den gelen ziyaretçiler müzeyi ziyaret edebilir, günübirlik gezi ve öğle yemeği yiyebilir, biraz alışveriş yapabilir ve sonra geri dönebilir” dedikten sonra “Daha önce, insanlar Hong Kong’a çoğunlukla alışveriş ve yemek için gelirdi. Ancak şimdi yeni cazibe merkezleri arıyorlar. Genel gelirin iyileşmesi nedeniyle, yüksek kaliteli turizm ürünleri arıyorlar” şeklinde devam ediyor.
Hong Kong’un eski genel müdürü Carrie Lam tarafından kendisine gönderilen bir gazete kupürünü sallıyor. Küpürde, HKPM’nin yeni özel sergisi olan Yasak Şehir ve Versay Sarayı: On Yedinci ve On Sekizinci Yüzyıllarda Çin-Fransa Kültürel Karşılaşmaları hakkında bir yazı var. Köşe yazarı makalesinde, Hong Kong’un bu tür yüksek kaliteli kültürel ürünlere sahip olması gerektiğini söyleyerek övgüler yapıyor.
Özel Durum, Özel Görev
Ng, şu bilgiyi veriyor: “Tüm sergilerimiz, programlarımız için Asya’nın en iyisini arıyoruz. Artık yerel bir müze değiliz. Hong Kong’u dünya (kültürel) haritasına yerleştirme misyonumuz var. Çin ile dünyanın geri kalanı arasındaki kültürel alışverişi teşvik etmek için Hong Kong’un özel statüsünden ve konumundan faydalanmamız gerekiyor.”
Müze, sadece iki buçuk yılda önemli miktarda değişim gerçekleştirdi. Versay Sarayı, Musée des Arts Décoratifs (Dekoratif Sanatlar Müzesi) ve Fransa’daki Louvre ve Londra’daki Ulusal Galeri dahil olmak üzere birçok ülke ve müzeyle bir dizi ortak sergi düzenledi. Bu yıl, çeşitli ortaklarla üç büyük sergi sıralandı.

Ng, Mısır başkonsolosuyla antik Mısır medeniyeti üzerine yapılacak olan özel sergi hakkında konuşma yaptı. Toplantı önemli çünkü 2026’da Çin ve Mısır diplomatik ilişkilerinin 70. Yılı kutlanacak. Bu sergi sayesinde Hong Kong halkı Mısır ve antik kültür hakkında daha fazla şey öğrenebilir.
Sergi ayrıca, Mısır’ın genç firavunu Tutankhamun’un hayatını yedi büyük Mısır kurumundan paha biçilmez eserlerle vurgulayacak. Geçmişte Hong Kong’daki müzelerin Mısır eserlerini sunmak için Batılı meslektaşlarıyla birlikte çalışmasının aksine, Mısır müzeleriyle doğrudan bir ortaklık olacak. Bunun nedeni, antik Mısır eserlerinin Mısır’a ait olduğuna ve Mısır müzelerinin bunların nerede sergileneceğine karar verme hakkına sahip olduğuna dair artan inançtır.
Bir diğer önemli iş birliği ise Katar, Doha’daki İslam Sanatları Müzesi ve Katar Müzeleri Genel Koleksiyonları ile olacak. Hong Kong’un ilk büyük İslam sanatı sergisi olarak planlanan “İmparatorluk Halıları: İslam Sanatları Müzesi, Doha’dan Başyapıtlar”, Haziran’dan Ekim’e kadar sürecek ve İran, Türkiye ve Hindistan’dan halıların yanı sıra seramik, metal işçiliği, el yazmaları ve yeşim taşlarını sergileyecek.
Bu aynı zamanda Çin’in Tang Hanedanlığı (618-907) döneminde karadan ve denizden İslam dünyasıyla gelişen ticaret ve kültürel alışverişinin yaşandığı eski İpek Yolu ve Deniz İpek Yolu’na da bir gönderme olacak.
Üçüncü büyük iş birliği, yaklaşık 1560-1660 yılları arasında Babür imparatorlarının saltanatı sırasında Hindistan alt kıtasından gelen sanat eserleri olan “Babür Sarayı Hazineleri”ni sunmak için Londra’daki Victoria ve Albert Müzesi ile yapıldı. Ng, “Ayrıca, bazı Fransız müzeleri, İngiltere’deki, Japonya’daki, İspanya’daki müzeler de dahil olmak üzere birçok müzeyle bir dizi Mutabakat Zaptı imzaladık. Koruma üzerine bazı uluslararası konferanslar düzenledik” diyor.
Bu yıl, HKPM ilk gezici sergisini de gönderecek çünkü “kültürel değişim iki yönlüdür.” Beijing’deki Başkent Müzesi, iki ünlü koleksiyoncu Betty Lo Kenneth Chu tarafından cömertçe bağışlanan yaklaşık 1.400 antik Çin altın ve gümüş objesinden oluşan HKPM koleksiyonuna ev sahipliği yapacak. Ng bu konuda şöyle konuşuyor: “Ekibimiz uluslararası, diğer ülkelerin kültürlerini anlıyoruz ve dil engeli yok. Bu yüzden medeniyetler arasında karşılıklı anlayışı teşvik edebiliyoruz. Özellikle mevcut uluslararası politik durumda, güveni ve anlayışı artırmak için daha fazlasını yapmalıyız.”
Yüksek Teknolojiyi Kullanma
Teknoloji bunu yapmanın etkili bir yoludur. HKPM, yapay zeka (YZ) ve dijitalleştirme kullanarak akıllı bir müze olmayı planlıyor. Ng,”Halen elimizde yaklaşık 5.000 nesne var, bu yüzden bunları dijitalleştirmek için iki yıl kullanacağız. Araştırma, eğitim, sergi veya kültürel girişim için olsun, görsellerimizi eğitim programınızda, hatta ticari kullanım için bile kolayca kullanabilirsiniz. Bu yüzden dijitalleştirme çok önemlidir” diyor.
HKPM yönetimi, ziyaretçilere sürükleyici bir deneyim sunmak için artırılmış gerçeklik/sanal gerçeklik sergileri düzenliyor. Ziyaretçi hizmetlerini geliştirmek için YZ bir zorunluluktur. Şimdi İngilizce ve Çince (dil hizmetleri) var. Çok dilli hizmet sağlamak için YZ kullanılmak isteniyor.
Altı ay içinde HKPM, diğer müzeler için referans modeli sağlayacak YZ uygulamalarını keşfetmeye yönelik bir çalışma yapmayı umuyor. “Teknoloji geliştirme çok önemli” diyen Ng “DeepSeek hakkında daha geniş bir konuşma noktasını görebilirsiniz. Bu Çin teknolojisi. Çin teknoloji gelişiminin müze ve diğer kültürel gelişmeleri destekleyebileceğini görebiliyoruz” diye ekliyor.
Daha sonra erişim, yalnızca müzeleri fiziksel olarak ziyaret edenlere değil, daha geniş bir kitleye yayılabilir. Anakara müzelerinin çevrimiçi ziyaretleri beslemek ve kültürel kaynakları yaymak için TikTok gibi sosyal medyayı kullanmak için yaptığı çalışmaları övüyor. HKPM yönetimi ayrıca medyayı da araştıracak.
Ancak kendi yolunu çizecek. Ng konuyla ilgili görüşlerini şöyle özetliyor: “Hong Kong modern bir şehir ve nesneleri ve tarihi günümüz yaşamıyla ilişkilendirmeye çalışıyoruz. Sergilerimizde nesneleri çok farklı bir şekilde sunuyoruz. Örneğin, bazı Hong Kong sanatçılarına bazı tarihi nesnelerle diyalog halinde bazı çağdaş sanat eserleri üretmeleri için sipariş veriyoruz, böylece insanlar geçmişi ve bugünü görebiliyorlar. Bu modern bir müze. Geçmişin geleceğiyle ilgili.”
Çin’deki müzelerin “bir çılgınlık, bir patlama” yaşadığını düşünüyor. Çin’de halihazırda 2023’te 1,29 milyar ziyarete ulaşan yaklaşık 7.000 müze bulunuyor. HKPM’nin benzersiz rolü, aynı zamanda Hong Kong ile anakara arasındaki kültürel kökleri güçlendirmenin bir yolu olmasıdır. Anakaradan gelen ziyaretçiler, Hong Kong’un Çin sanatı ve kültürünün korunması ve tanıtımındaki rolünü daha iyi anlayabilir, Hong Kong halkı, şehir ve geçmişi hakkında daha fazla şey öğrenebilir. Hong Kong ile anakara vatandaşları arasındaki anlayışı artırabilir, çünkü BKB sayesinde ortaya tek bir ülke ve tek bir bölge çıkmış oldu.
Ayrıca, HKPM’nin sergileri Hong Kong sakinlerinin Çin sanatı ve kültürü, kökenleri ve çeşitlilikleri hakkındaki anlayışlarını geliştiriyor. Ng sözlerini şöyle noktalıyor: “Ulusal kimliği pekiştirmek, kültürel güven oluşturmak çok önemli. Ülkeye, tarihe, geçmişe olan güveninizi kaybederseniz, o zaman zorluklarla baş edemezsiniz. Artık güçlü bir ülkeyiz, büyük bir ülkeyiz. Başkan Xi Jinping’in savunduğu gibi, insanlık için ortak bir geleceğe sahip bir topluluk inşa etmek için ortak kaderimizi teşvik etme sorumluluğumuz var.”