- 11 Aralık 2025
- Yayınlayan: Kerem Kofteoglu
- Kategori: Son Yazılar
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’ne (IATA) göre, küresel havayolu endüstrisinin 2026 yılında toplam net karının 41 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Sektör gelirlerinin 2026 yılında yaklaşık 1,1 trilyon dolara ulaşacağını ve 2025 yılındaki beklenen gelire göre yüzde 4,5’lik bir artış göstereceğini öngörüyor.
Yolcu bileti gelirlerinin 2026 yılında 751 milyar dolara ulaşması, yani bir önceki yıla göre yüzde 4,8 artış göstermesi bekleniyor. Havayollarının 2026 yılında tüm koltukların yüzde 83,6’sını doldurması öngörüldüğü için doluluk oranlarının da rekor seviyelere ulaşması bekleniyor. 2026 yılında yolcu sayısının ise bir önceki yıla göre yüzde 4,4 artarak 5,2 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Asya-Pasifik bölgesinde doluluk oranlarının 2026’da yüzde 84,4’e ulaşarak bölge için tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkması bekleniyor.
Avrupa’daki havayolu şirketlerinin 2025 için tahmin edilen net kârları 13,2 milyar dolardan 14 milyar dolara yükseliyor. Talebin yıllık bazda yüzde 3,8 artması ve kapasitenin de 2026 yılında yüzde 3,8 artması öngörülüyor.
IATA Genel Direktörü Willie Walsh yaptığı açıklamada, net kar ve kar marjının, “havacılık ve uzay sanayiinin karşı karşıya olduğu olumsuzluklar göz önüne alındığında son derece memnuniyet verici bir haber olduğunu” belirtti. Bu olumsuzluklar arasında havacılık ve uzay tedarik zincirindeki darboğazlardan kaynaklanan artan maliyetler, jeopolitik çatışmalar, durgun küresel ticaret ve artan düzenleyici yükler yer alıyor.
Havayollarının 2026 yılında tüm koltukların yüzde 83,6’sını doldurması öngörüldüğü için doluluk oranlarının da rekor seviyelere ulaşması bekleniyor. 2026 yılında yolcu sayısının ise bir önceki yıla göre yüzde 4,4 artarak 5,2 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu artışlara rağmen Walsh, “Havayolu sektörünün toplu olarak sermaye maliyetini karşılayacak gelir elde edememesi, çözülmesi gereken bir sorun olmaya devam ediyor” diye ekledi.
Amerika konumunu Avrupa’ya Kaptırdı
IATA’ya göre, Kuzey Amerika havayolu şirketlerinin karlılığının istikrarlı kalması bekleniyor, ancak “bölge 2025’te en karlı konumunu Avrupa’ya kaptırdı”. IATA, bölgenin 2026’da 11,3 milyar dolarlık net kar elde edeceğini tahmin ediyor; bu rakam 2025’te 10,8 milyar dolardı. 2026’da talebin yıllık bazda yüzde 1,5 artması ve kapasitenin yüzde 1 artması bekleniyor.

ABD, gümrük tarifeleriyle ilgili politika belirsizliği, daha sıkı göçmenlik uygulamalarının hem gelen hem de giden talebi düşürmesi ve rekor uzunluktaki hükümet kapanması nedeniyle iç pazarda daralma yaşayarak “genel büyümede durgunluk” çekti. Ek zorluklar arasında kapasite kısıtlamaları, pilot kıtlığı, motor güvenilirliği sorunları ve artan işçilik maliyetleri yer alıyor. Bununla birlikte, IATA’ya göre ABD havayolları, istikrarlı gelirler ve daha düşük yakıt fiyatlarıyla 2025’te kar marjlarını korudu.
Avrupa’daki havayolu şirketlerinin 2026 yılında tüm bölgeler arasında en yüksek net kârı elde etmesi bekleniyor; bu rakam 2025 için tahmin edilen 13,2 milyar dolardan 14 milyar dolara yükseliyor. Talebin yıllık bazda yüzde 3,8 artması ve kapasitenin de 2026 yılında yüzde 3,8 artması öngörülüyor.
Bölgedeki havayolları “disiplinli kapasite yönetimi ve yüksek doluluk oranları sergiliyor.” Düşük maliyetli havayolları, güçlü Avrupa içi trafik ve turizm pazarının da etkisiyle iyi performans gösteriyor. Maliyetler açısından, euronun gücü enflasyon baskılarını kısmen dengeledi. Bununla birlikte, AB havaalanlarında sürdürülebilir havacılık yakıtı gerekliliği ile birlikte işçi grevleri, drone kaynaklı aksamalar ve sürekli hava trafik kontrolü darboğazları gibi “operasyonel zorluklar” yaşanmasıyla düzenleyici maliyet yükü artıyor.
Asya-Pasifik bölgesinde yolcu talebi “güçlü” olup, bölgesel genişlemeye Çin ve Hindistan öncülük etmektedir. 2026 yılı için net karın 6,6 milyar dolar olması beklenirken, 2025 yılı için bu rakam 6,2 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir. Talebin yıllık bazda yüzde 7,3, kapasitenin ise yüzde 7,1 artması öngörülmektedir.
IATA’ya göre, “Uluslararası trafiğin daha yavaş toparlanmasıyla birlikte aşırı kapasite, gelirler üzerinde baskı oluşturarak bir sorun olmaya devam ediyor.” Asya-Pasifik, küresel trafik büyümesine en büyük katkıyı sağlayan bölge olmaya devam ediyor ve doluluk oranlarının 2026’da yüzde 84,4’e ulaşarak bölge için tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkması bekleniyor.
Latin Amerika havayolu şirketlerinin 2026’daki net karının, 2025’teki tahmini 2,5 milyar dolardan 2 milyar dolara düşmesi bekleniyor. Talebin yıllık bazda yüzde 6,6, kapasitenin ise yüzde 6,5 artacağı tahmin ediliyor. IATA’ya göre, Amerika kıtaları arasındaki talep azalmış olsa da, bu durum bölgesel akışlardaki artış ve sağlam transatlantik performansla dengelenmiştir. İşletme karlılığının 2026’da tekrar toparlanması beklenmesine rağmen, döviz dalgalanmaları bir engel olmaya devam etmektedir. IATA’ya göre, “Volatilitenin maliyet yönetimi ve karlılığı zorlamaya devam etmesi bekleniyor.”
IATA, Orta Doğu’daki havayollarının 2026 yılı net karının 6,8 milyar dolar olacağını öngörüyor; bu rakam, 2025 için tahmin edilen 6,6 milyar dolardan daha yüksek. Yolcu talebinin yıllık bazda yüzde 6,1, kapasitenin ise yüzde 5,4 artması bekleniyor.
Yolcu talebi, uzun mesafeli uçuşlar ve aktarma merkezlerinin genişlemesiyle yönlendiriliyor ve hükümetler ile havayolları, uzun vadeli büyümeyi güvence altına almak için altyapı yatırımlarına bel bağlıyor. IATA’ya göre jeopolitik gerilimlerin büyümeyi olumsuz etkilemesi beklenmiyor. Orta Doğu havayolları, uçak teslimat gecikmelerini modernizasyon programları ve filo ömrü uzatmalarıyla hafifletiyor, “ancak kapasite artışı yakın vadede kısıtlı kalacak.”
Afrika’nın 2026 net kârının 2025 tahminleriyle hemen hemen aynı seviyede, 200 milyon dolar olması bekleniyor. Ancak talebin yıllık bazda yüzde 6, kapasitenin ise yüzde 5,7 artması öngörülüyor. Bölge, kıtanın büyük bir bölümünde düşük gayri safi yurtiçi hasıla ile karşı karşıya olup, bu durum isteğe bağlı harcamaları sınırlamaktadır. IATA’ya göre, vize kısıtlamaları, kısıtlayıcı ikili anlaşmalar ve yüksek yolcu ücretleri talebi daha da kısıtlamaktadır. Buna ek olarak, Afrika havayolu şirketlerinin birim maliyetleri, yüksek yakıt maliyetleri, parçalanmış pazarlar, eski filolar ve ortalama yüzde 28’lik kurumlar vergisi oranları nedeniyle küresel olarak en yüksek seviyededir.