Turizm Yatırımcıları Derneği eski başkanı Tavit Köletavitoğlu,  kent makro normlarına göre, şehri kuzeye doğru genişlemenin maliyetlerinin çok ağır olacağını vurgulayıp “Kuzey’de üçüncü havalimanı yapmak İstanbul’un intiharı olur” diyor.

2tavitTurizm alanında otelcilikten hava yolu şirketinin kurulup işletmesine kadar birçok alandaki deneyiminin yanı sıra, bir dönemin İstanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil ile Ankara Belediye Başkanı Ali Dinçer’e şehir plancısı ve ulaşım konularında danışmanlık hizmeti veren Tavit Köletavitoğlu İstanbul’a üçüncü havaalanı konusunu TUYED yönetimine değerlendirdi. Günümüzde Atlas Conceptia Proje ve Arazi Geliştirme şirketinin yönetim kurulu başkanlığını yürüten Köletavitoğlu, Pegasus Havayollarının ilk kurucuları arasında bulunuyor.

O yıllarda havacılık konularında Türkiye’yi uluslararası alanlarda temsil etti. Bu görevleri yerine getirirken havacılık alanında dünyanın önde gelen uzmanlarla tanışıp bu konudaki birçok tartışmaya tanık olduğunu hatırlatan Köletavitoğlu “Havacılık alanındaki bilgi ve deneyimlerinden yola çıkarak kuzeyde yapılması düşünülen havalimanı İstanbul için son derece zararlı ve kentin intiharı anlamına geleceğini söyleyebilirim. Kuzey bölgesinde üçündü çevre yolunu rasyonel ize edip, çılgın projeyi desteklemek amacıyla ortaya atıldı. Kuzey hem hiç olmayacak bir yer hem de bölgenin ormanlık olmasından dolayı hiç doğru bir proje değil. Proje gerçekleştirilirse hem oksijen kaynaklarımızdan birinden olacağız hem de en iyi kaymağın alındığı 15 bin camızın yaşadığı bir alanı yok etmiş olacağız” diyor.

Havalimanlarının kentsel gelişmede önemli rol oynadığına dikkat çeken Köletavitoğlu, “Havalimanları yerleri ve bağlantılarından dolayı metropollerin en iyi parçalarıdır. Şehir yıllardır Yeşilköy’deki havalimanına göre şekillendi. Tek başına havalimanını alıp başka yere götürmek kolay değildir. Bunu yeniden şekillendirmek son olduğu kadar, ekonomik açıdan birçok riski beraberinde getirir. Mevcut havalimanına göre konumlanan lojistik, ithalat, ihracat şirketlerinden varlık nedenlerinin elinden alınıp kentte yeniden sınırlamak kentin verimliliğini düşürür. Kentin kuzey aksına doğru kaydırılması beraberinde ekonomilerde ‘disekonomi’ denen altından kalkılamayacak ciddi sorunlar getirir. Ayrıca havalimanı için seçilen bölgedeki hakim kuzey rüzgârları hava trafiği açısından sorunlar çıkarır. Bu son derece tehlikeli bir durum olur.”

“Mevcut havalimanı büyütülürse ihtiyacı karşılar”

Londra’daki Heathrow Havaalanının Atatürk Havalimanı’ndan sadece 2,5 kilometre daha büyük olduğuna dikkat çeken Köletavitoğlu şöyle bir karşılaştırma yapıyor: “Atatürk Havalimanı 10,5 kilometrelik bir büyüklüğe sahip. Biraz daha büyük olan Heathrow’un yıllık yolcu sayısı 69,4 milyon. Büyüklük açısından Atatürk Havalimanı ile arasında çok büyük bir fark olmamasına karşın, orada apronun sağındaki ve solundaki pistler aynı anda kullanılabiliyor. Oysa Atatürk Havalimanı’nın görünürde üç pisti var, ikisinin arasında da 200 metre olmasından dolayı bunları aynı anda kullanamıyoruz. Karşımızda 2,2 pistler var bunları kullanma oranı 80-90 günle sınırlı. Apronumuz rahat değil, pasif park alanlarımız rahat, değil tıkanmış vaziyetteyiz. Bu tıkanıklığı aşmanın yolu, çevredeki askeri ve meteolojik unsurları tamamen kaldırıp,  batı tarafındaki kuzey- güney pisten birini tutup, diğerini Florya yönüne 1 km metre ileriye atmaktan geçer.

Birbirine yakın pistlerden doğu tarafındakinin Florya yönüne 1 km ileri alınması,  aktif pasif apron orijinal zeminin denize paralel pistinin genişletilmesiyle Atatürk Havalimanı rahatlıkla 15-17 kilometreye büyür. Bu da pistlerin kapasitesini 100 milyon kişiye çıkaracaktır. Burada yapılacak kamulaştırmalara ödenecek para, diğer yerin karşımıza çıkaracağı maliyetten en az yüzde 30 daha az olur. Bunlar da yapılmıyorsa ve ille de başka yerde havalimanı açılmak isteniyorsa Silivri daha uygun. Çünkü Silivri’de kazılıp doldurulması gereken çukurlar yok. Sadece düzeltmelere ihtiyaç var. Üstelik orada sert rüzgârlar da yok! Daha da önemlisi Silivri’deki arazi ormanlık alan olmadığı gibi, konum olarak şehrin gelişme aksı batıda yer alıyor.”



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.