Mesafeleri aşan dostluk: Kadim bilgeliğin çağdaş yankıları

Şair Zhang Jiuling yıllar önce “Mesafe Dostluğu Engellemez, Binlerce Li Ötede Olsak da Komşu Sayılırız” demiş.Dostluğun mesafeyi aşmasını sağlayan nedir? Yapılan araştırmalar, gerçek dostluğun karşılıklı anlayış, ortak değerler ve duygusal bağlantı üzerine kurulduğunu gösteriyor. Giray Fidan, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Mütercim Tercümanlık Bölümü Çince Anabilim Dalı’nda öğretim görevlisidir.

Giray Fidan -China Today Türkiye – – Dijitalleşmekte olan dünyamızda, küreselleşmenin insanları nasıl birbirine yaklaştırdığı hakkında sık sık konuşuyoruz. Yaklaşık 1200 yıl önce Tang Hanedanı dönemi şairi Zhang Jiuling, “Defterdar Li’ye Veda” adlı şiirinde “Mesafe dostluğu engellemez, binlerce li (Çin uzunluk ölçüsü) ötede olsak da komşu sayılırız” diye yazmıştır. Bu dize basit ama derin bir gerçeği yansıtmaktadır: Gerçek dostluk ve anlayış coğrafi mesafelerle sınırlı değildir. Binlerce li uzakta olsak bile, ruhları birbirine bağlı olanlar tıpkı komşuymuş gibi yakın hissedebilir.

Kadim şiirin modern anlamı

Zhang Jiuling’in 8. yüzyılda yazdığı bu dize, günümüz dünyasında yeni bir yankı bulmuştur. 2014 ve 2016 yıllarında, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Latin Amerika medyasında verdiği röportajlarda ve Peru Parlamentosu’ndaki konuşmasında, Çin ile Latin Amerika ülkeleri arasında bulunan uzak mesafelere rağmen yakın bağlar kurulabileceğini ifade etmek için bu dizeden alıntı yapmıştır.

Zamanı ve mekânı aşan bu bilgelik, gerçek bağlantının fiziksel mesafeyi aştığını hatırlatmaktadır. Küresel pandemi sırasında, birçok insan birbirinden ayrılmak zorunda kaldığında, bu fikir özellik uygulamaları ve video konferans teknolojileri, dünyanın her yerindeki insanlarla iletişim halinde kalmamızı sağlıyor. Ancak, bu araçlar ne kadar kullanışlı olsalar da, Zhang Jiuling’in bahsettiği “karşılıklı anlayışı” otomatik olarak yaratamaz.

2025 yılında Çin’de bulunacak diplomatlara yönelik “Çin’in Güzelligini Kesfet” etkinliginin açılıs töreni 20 Mart’ta Being’de yapıldı. FotograftaTürkiye’deki Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çin Dili Bölümü profesörlerinden Eyüp Sarıtas küçük bir uçurtma yapımını deneyimliyor.

Dijital çağın zorluğu, yüzeysel bağlantılarla körleşebilmemiz ve sık mesaj alışverişinin derin anlayışla eşdeğer olduğunu sanmamızdır. Gerçek “karşılıklı anlayış”, basit bilgi paylaşımının ötesine geçerek samimi duygusal etkileşim ve karşılıklı anlayış alanına girmemizi gerektirmekte.

Kültürel etkileşimde “Karşılıklı anlayış”

Uluslararası kültürel etkileşimde, “Mesafe dostluğu engellemez, binlerce li ötede olsak da komşu sayılırız” fikri özellikle önemlidir. Farklı kültürel geçmişe sahip insanlar yüzeysel farklılıkları aşıp birbirlerinin temel değerlerini ve dünya görüşlerini anlayabildiklerinde, gerçek bir bağlantı kurabilirler.

Edebi çeviriler, uluslararası eğitim programları ve sanatsal alışveriş, bu tür derin anlayışı teşvik etmenin önemli yollarıdır. Bu etkinlikler aracılığıyla insanlar sadece diğer kültürlerin yüzeysel özelliklerini öğrenmekle kalmaz, aynı zamanda içerdiği duyguları ve değerleri de hissedebilirler.

Türk-Çin edebi etkileşiminde, her iki ülkenin edebiyatındada samimi dostluğa övgüler görürüz. Türk tasavvuf şairi Yunus Emre’nin “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım” dizesi, Zhang Jiuling’in “Mesafe dostluğu engellemez” fikri ile çok benzerdir. Aralarında birkaç yüzyıl olmasına rağmen, bu iki şair benzer duyguları ifade etmiş, edebiyatın zamanı ve mekânı aşarak farklı medeniyetlerin ruhları arasında nasıl köprü kurduğunu göstermiştir.

Antik İpek Yolu’nda dostluk köprüleri

Shanghai’da düzenlenen 7. Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın Gıda ve Tarım Ürünleri Bölümünde yer alan Türk dondurması standı ziyaretçiler tarafından ilgiyle karşılandı. (9 Kasım 2024)

İpek Yolu sadece ticari malların değil, aynı zamanda Doğu ve Batı medeniyetleri arasında dostluk bağlarının da taşıyıcısıydı. Bu binlerce kilometrelik kadim yol boyunca, Çinli tüccarlar, bilginler ve gezginler, Türk topraklarındaki muhataplarıyla sık temaslar kurarak coğrafi sınırları aşan derin dostluklar geliştirdiler. Bu kültürlerarası dostluklar, “Mesafe dostluğu engellemez” diyen kadim bilgeliği doğrulamaktadır.

16 Mayıs 2024 tarihinde Uluslararası Isletme ve Ekonomi Üniversitesi (UIBE) 20. Uluslararası Gençlik Kültür Festivali’ne ev sahipligi yaptı. Stantta ögrenciler Türkiye’den geleneksel yiyecek ve içeceklerin tadına baktılar.

Çin ve Türkiye coğrafi olarak birbirinden uzak olsa da, her iki kültürde de dostluğu yücelten gelenekler bulunmaktadır. Türk atasözü “Dost kara günde belli olur” ile Çince’deki “Gerçek dostluk zorluklarda ortaya çıkar” deyişi arasındaki benzerlik, iki ulusun dostluğun özüne dair ortak anlayışını göstermektedir. Dostluğun değerine ilişkin bu ortak anlayış, iki halk arasında manevi bir bağ da oluşturmaktadır.

Duygusal bağlar devam ediyor

Zhang Jiuling’in “Mesafe dostluğu engellemez, binlerce li ötede olsak da komşu sayılırız” sözü sadece güzel bir şiir dizesi değil aynı zamanda bir yaşam felsefesidir. Gerçek bağlantının fiziksel mesafeyle sınırlı olmadığını, karşılıklı anlayış ve duygusal etkileşimden kaynaklandığını hatırlatmaktadır.

Türk edebiyat geleneğinde de benzer ifadeler bulunmaktadır. Büyük Türk şairi Mevlana Celaleddin Rumi’nin “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir” sözü, Zhang Jiuling’in düşüncesiyle büyük bir uyum içindedir. Her iki düşünür de fiziksel yakınlıktan ziyade manevi bağın önemini vurgulamaktadır.

137.Kanton Fuarı’na katılan Türk sirketleri, alıcıları pazarlık yapmaya çekiyor. (17 Nisan 2025)

Türk ve Çin edebiyatlarının zengin geleneklerinde, coğrafi, dilsel ve kültürel farklılıkları aşan ortak insani değerleri görmekteyiz. Tang Hanedanı dönemi şairi Zhang Jiuling, Yunus Emre ve Mevlana benzer insani gerçekleri ve duygusal bağları günümüzde de temsil etmeye devam etmektedir.

“Mesafe dostluğu engellemez, binlerce li ötede olsak da komşu sayılırız” sözünün derin anlamını gerçekten fark ettiğimizde, coğrafi, kültürel ve politik sınırları aşarak gerçekten kalıcı bağlar kurabiliriz. Bu, özellikle bugünün karmaşık ve değişken dünyasında, kadim ama ebedi değere sahip bir bilgelik kaynağıdır.



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.