Prof. Dr. Taymaz: ABD’nin stratejik hedefi Çin’in teknolojik gelişimini yavaşlatmak
- 12 Nisan 2025
- Yayınlayan: Kerem Kofteoglu
- Kategori: Son Yazılar

Çin Devlet Konseyi Basın Ofisi’nin yayımladığı, “Çin-ABD Ekonomik ve Ticari İlişkilerinin Bazı Konuları Hakkında Çin’in Tutumu” başlıklı beyaz kitabı China Today’e değerlendiren ODTÜ İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Taymaz, ABD’nin stratejik hedefinin Çin’in teknolojik gelişimini yavaşlatmak olduğunu söylüyor.
Ülkeler arasındaki ticaret ilişkilerini ikili anlaşmalar yerine tüm ülkeleri kapsayan çok taraflı anlaşmalar ile düzenlemek üzere İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) oluşturulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Erol Taymaz şöyle devam ediyor: “1995’de GATT Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ/WTO) dönüştü. Çin WTO’a 2001’de üye oldu. Günümüzde WTO’nun 160’dan fazla üyesi bulunuyor. DTÖ mal ve hizmet ticareti ve fikri mülkiyet haklarına ilişkin çok taraflı görüşmelerin ve anlaşmaların yapılması için bir platform sunuyor. DTÖ bünyesinde ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların çözümüne yönelik mekanizmalar da bulunuyor. Trump devlet başkanı olduktan sonra üyesi olduğu DTÖ anlaşmalarına aykırı bir şekilde tüm ülkelere tek taraflı olarak gümrük vergileri uygulamaya başladı.”
ABD’nin Çin’e uygulayacağı vergileri daha da artırmasından sonra Çin’in de misilleme yaparak ABD’ye vergileri arttırdığını belirten Prof. Dr. Taymaz “Mevcut durumda iki taraf da geri adım atmıyor ve birbirlerine %100’ün üzerinde vergi uygulayacaklarını söylüyor. Gümrük vergilerinin bu oranda artması ve oluşan belirsizlik nedeniyle iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin son derece olumsuz etkileneceği açık. 2024 yılında Çin’in ABD’ye ihracatı yaklaşık 440 milyar, ithalatı da yaklaşık 140 milyar dolar tuttu. Özetle iki ülke arasındaki 580 milyar dolarlık bir ticaret bu süreçten doğrudan etkilenecek. İki ülke arasındaki ticaratte ara malların da önemli bir payı olduğu için bu gelişmelerden uluslararası üretim zincirleri de çok ciddi etkilenecek. Ayrıca iki ülke de ticareti kısıtlamaya yönelik tarife dışı başka tedbirler de alıyor” diyor
“ABD, Çin’i Hedef Tahtasına Koydu”
“Trump gümrük vergilerini koyduktan bir hafta sonra, dialog kurmak istedikleri gerekçesiyle 90’dan fazla ülkeye uygulanacak gümrük vergilerinin 90 gün ertelendiğini söyledi” diyen Prof. Dr. Taymaz “Dünyada sadece Çin ABD’nin politikasına anında ve aynı oranda gümrük vergisiyle cevap verdiği için şimdi ABD tarafından hedef tahtasına oturtulmuş gibi. İki taraf arasında görüşmeler henüz (en azından resmen) başlamadı fakat başlasa bile bir sonuç alınabileceğini düşünmüyorum, çünkü Çin artık dünyanın ikinci büyük ekonomisi ve ABD ile arasındaki farkı hızlı bir şekilde kapatıyor. Çin sadece nicelik olarak değil, teknolojik olarak da hızlı bir gelişme gösteriyor. Çin’in bu hızlı gelişiminin ABD’yi uzun bir süredir rahatsız ettiği görülüyordu. ABD Çin’in özellikle teknolojik gelişimine yönelik önceki devlet başkanları döneminde de çeşitli tedbirler aldı. ABD’nin stratejik hedefi Çin’in teknolojik gelişimini yavaşlatmak. Bu nedenle görüşmeler yoluyla bu sorunlara bir çözüm bulunması zor, çünkü iki ülkenin öncelikleri çok farklı. Görüşmeler olsa ve karşılıklı olarak gümrük vergileri düşürülse bir kanımca bundan sonra iki ülke arasındaki ilişkilerin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi çok zor” diye ekliyor.
“DTÖ Kurallarına Aykırı”
ABD’nin WTO gibi uluslararası kurumlar ve anlaşmalar dışında tek taraflı olarak bazı “tedbirler” aldığını, bunların bir anlık tepkilerle oluşturulmuş uygulamalar olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Taymaz, şöyle devam ediyor: “Gümrük vergilerinin bu şekilde tek taraflı, kapsamlı ve hızlı bir şekilde artırılması DTÖ kurallarına aykırı. ABD pek çok ülke için uygulamasını 90 gün erteledi fakat tüm ülkelere her durumda yüzde 10 vergi uygulayacağını söyledi. Tüm ülkeler için gümrük vergileri tekrar eski düzeyine indirilse bile dünya ekonomisi bu süreçte şimdiden zarar gördü çünkü bu uygulamalar hem karşılıklı güveni ortadan kaldırdı, hem de ekonomik belirsizliği artırdı.”
“Artık kurala dayalı uluslararası ilişkilerden bahsetmek mümkün değil” diyen Prof. Dr. Taymaz sözlerini şöyle noktalıyor: “Çin DTÖ bünyesinde ABD’nin uygulamalarına dava açıyor fakat DTÖ ABD’ye karşı bir karar alsa bile bunun uygulanma şansı bulunmuyor. Burada önemli olan Avrupa Birliği ve Vietnam, Malezya, Endonezya gibi büyük Doğu Asya ülkelerinin tutumunun ne olacağı. Bu ülkeler şimdiye kadar ABD ile fazla zıtlaşmama ve bir şekilde uzlaşma eğiliminde. Hatta Hindistan Ticaret Bakanı Piyush Goyal ABD’nin Çin’e yüksek gümrük vergisi koymasını ‘tarihi bir fırsat’ olarak değerlendirdi. Tüm bunlar Çin’in ABD ile pazarlık gücünü azaltıyor.”