- 3 Kasım 2022
- Yayınlayan: Kerem Kofteoglu
- Kategori: Son Yazılar
Türkiye’de faaliyet gösteren Çinli KOBİ’ler, güçlerini Çin Kobi Derneği (ÇİNKOBİ) çatısı altında birleştirdi. Kamuoyu karşısına DEİK iş birliğiyle ortaklaşa düzenlenen “Türkiye-Çin İş Dünyası Buluşması” adlı etkinlikte çıkan ÇİNKOBİ Başkanı Li Muzi, Çin’e gidecek Türk girişimcilere vize alımında yardımcı olacaklarını söyledi.
İstanbul The Marmara Hotel’de gerçekleşen etkinlikte Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, DEİK Başkanı Nail Olpak, Çin Sanayi ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zhou Yanquan, DEİK-Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu ve ÇİNKOBİ Başkanı Li Muzi birer konuşma yaptı.
Birkaç ay önce kurulan derneğin, henüz bir web sitesi ve sosyal medya hesapları olmadığından Türk kamuoyu tarafından bilinmediğini hatırlatan ÇİNKOBİ Başkanı Li Muzi, dernek hakkında şu bilgileri verdi: “Bu toplantıyla kendimizi anlatma fırsatı bulduk. Türkiye’de çeşitli alanlarda faaliyet gösteren Çinli üye firmalarımızın tamamı özel şirket olup, aramızda hiç kamu şirketi bulunmuyor. Mevcut 35 üyemiz ticaret, otelcilik, teknoloji, imalat, restoran, otomasyon sistemi, cep telefonu ve kargo gibi alanlarda hizmet veren, adı bilinen tanınmış markalardan oluşuyor. Üyelerimiz ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli işletmelerdir.
Çinle iş yapan Türk girişimciler Çin pazarını zaten biliyor. Çin’de ‘Yeni bir arkadaş yeni bir yol açar” diye bir deyim var. Türk girişimcilerin Çin pazarını daha iyi anlamalarını kolaylaştırıp, Çin’de ideal iş ortağı bulma noktasında onlara yardım etmeye hazırız. Çinle iş yapmak, şirket kurmak, danışmanlık hizmeti almak isteyenler bizimle temasa geçebilir. Üyelerimizin her biri Türkiye’de Çin’i tanıtan, ülke imajına hizmet eden birer elçisidir. Üyelerimiz aynı zamanda, Türkiye’yi Çinli yatırımcılara tanıtma yükümlülüğünü üstlenen birer gönüllü ekonomik elçi gibi hizmet verecek. Ayrıca Çin’e gitmek isteyen Türk iş insanlarına kolay vize almaları konusunda da yardımcı olabiliriz. Galata Kulesi’nin yanındaki dernek merkezimizin kapısı tüm girişimcilere açıktır.”
“ÜLKELER ARASINDAKİ TİCARET POTANSİYELİNİ İLERİYE TAŞIMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
DEİK-Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu, üyesi olduğu TUSİAD, DEİK, başkanı olduğu Çin Network Grubu’nun yanısıra, Çin’deki Burger King ve teknoloji alanındaki iki yatırımı hakkında bilgiler verdikten sonra şunu söyledi: “2012’de Çin’de 60 Burger King restoranıyla yola çıktık, günümüzde restoran sayısı yüzlerce şehirde 1.300’e, çalışan sayısı da 30 bine ulaşmış durumda. Çin’in önemi her geçen gün artıyor. Bu yüzden biz de iki ülke arasındaki ticaret potansiyelini ileriye taşımak adına var gücümüzle çalışıyoruz. Ticari işbirliğini geliştirme noktasında bu salonda bulunan herkese birçok sorumluluk düşüyor. Çin Halk Cumhuriyeti’nin hem Ankara hem de İstanbul’daki diplomatik temsilcilerinin vermiş olduğu destekleri her zaman yanımızda hissediyoruz. DEİK ve TUSİAD’ın ortaklaşa kurduğu Çin’e İhracatı Arttırma Araştırma Grubu, iki ülke ticaret hacminin daha dengeli şekilde büyümesine yönelik çalışmalar yapıyor. Bir Çin atasözünde söylendiği gibi, ‘Binlerce kilometre sürecek bir yolculuk ilk adımla başlar” Attığımız adımların binlerce yıl süreceğine inanıyorum.”
“TİCARET HACMİ 100 MİLYAR DOLARI AŞABİLİR”
Çin Sanayi ve İş Adamları Derneği (ÇİNSİAD) Başkanı Zhou Yanquan, iki ülke arasında kurulan diplomatik ilişkilerin 51’nci yılında, özellikle de son yıllarda ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin yıldan yıla yeni bir seviyeye taşındığını söyledi.
“İki ülke arasındaki ilişkilerin daha da ileriye taşınabileceğine inanmak için birçok nedenimiz var” diyen Yanquan, şunları söyledi: “Önümüzdeki 5 yıl içinde Çin ve Türkiye arasındaki toplam ticaret hacmi rahatlıkla 100 milyar doları aşabilir. Devam eden Rusya-Ukrayna kriziyle birlikte Avrupa’ya doğal gaz kesilince tedarik zinciri kırıldı. Devam eden sorunlara rağmen Çin ve Türkiye yükselen iki Pazar olarak karşımıza çıkıyor. Ticaretin genel durumu uluslararası pazarların dolaşımıyla yakından ilgilidir. Bu yüzden Çin ve Türkiye geleceğe yönelik ticaret politikası geliştirip bu konuya odaklanmalı. Bu noktada da benim somut birkaç önerim var. Öncelikle hükümetler arası ikili siyasi ilişkileri karşılıklı güven temelinde güçlendirilmeliyiz. Enerji, yüksek teknoloji, e-ticaret ve benzer alanlarda kapsamlı iş birliğini güçlendirelim. İnsanlar ve kültürler arasındaki alışverişin yanısıra, iş birliğini de pekiştirmeliyiz. İki ülkenin hükümeti iş insanlarının vize, geçiş ve ticari alanlarında birbirine kolaylıklar sağlamalı. Aramızdaki para takası sistemini ilerletip, yerel paralarla ticareti yükseltelim. İş çevreleri arasındaki karşılıklı ziyaretleri de artırmalıyız. Girişimciler arasındaki iş birliğini, üçüncü ülke pazarlarına yaymayı teşvik etmeliyiz. Aramızdaki ticareti daha da büyütüp genişletirsek, hepimizin daha da zenginleşeceğimize inanıyorum.“
“DIŞ TİCARETTE AÇIK VEREN BİR ÜLKEYİZ”
Pandemiyle birlikte tedarik zincirinin ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü vurgulayan DEİK Başkanı Nail Olpak, “Pandemiyle birlikte dijital ekonomi ve yeşil mutabakat sözcükleri de hayatımıza köklü bir giriş yaptı. Nükleer enerji ve kömürü de birlikte konuşmaya başladık. İşin ticari boyutuna gelince. Ben 1990’da Çinle iş yapmaya başladım hala da devam ediyorum. Aradan geçen bu sürede kendi adıma Çin’den çok şey öğrendim. ÇİNSİAD başkanı ikili ilişkileri geliştirmek adına somut öneriler yaptı. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte ikili ticaretimizin 100 milyar dolara gidebileceğini ifade etti. Ancak biz dış ticarette açık veren bir ülkeyiz. Çin ise dış ticaret fazlası veriyor. Bizler siyasetçi değiliz. İş dünyasının temsilcileriyiz olaya o gözle bakarız. Çin bütün dış ticaret fazlasını Türkiye üzerinden vermek durumunda kalmamalı. ‘Kuş tek kanadıyla uçamaz’ diye bir söz var. Ticarette 100 milyar dolara giderken 90 milyar dolar açık verirsek, bu sürdürülebilir olamaz. İş dünyası olarak bundan kendinize iyi bir ders çıkarmalıyız. Hem büyükelçi hem de Çinli yetkililerden Türkiye adına net pozitif ayrımcılık talep ettiğimizi söylemek isterim. Birlikte iş yapmak güzel. İnşallah bu 100 milyar dolarlık ticaret hacmi seviyesine 50-50 dengeli bir durumda gireriz. Her iki tarafın iş dünyası ve iş dünyasının temsilcileri bu bilinç içinde olup, adımlarını buna göre atmalı.”
“KARŞILIKLI GÜVENİ GELİŞTİRİP, İŞ BİRLİĞİNİ DERİNLEŞTİREBİLİRİZ”
Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) 20. Kongresinden önemli mesajlar çıktığına dikkat çeken Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, “Çin’in modern Sosyalist ülke inşa etme hedefine gittiği dönemde yapılmış olmasından dolayı kritik bir kongre oldu” dedi.
Shaobin kongreden çıkan sonuçları şöyle özetledi: “Siyaset, teori ve pratikte bir dizi önemli başarıya imza atıldı. Yeni yolculukta partimizin, ülkemizin gelişmesi için büyük politik ve stratejik planlar oluşturuldu. Çin halkının canlandırılmasını kapsamlı şekilde ilerletecek olmasından dolayı kongre, rapor ve eylem planlarıyla büyük bir anlam taşıyor. Çin halkının ortak iradesiyle Xi Jinping’in ÇKP’deki liderliği ve Çin’e özgü Sosyalizm düşüncesinin uzun vadeli ele alınması teyit edildi. Bilimsel teorilerin bir ülkenin kalkınıp büyümesindeki anahtar rolü defalarca kanıtlandı. Xi Jinping önderliğinde, Çin’e özgü Sosyalizm düşüncesinin doğru yönlendirmesiyle yeni dönemde yeni bir sayfa açıldı. Çin yönetiminin belirlediği Çin rüyasını gerçekleştirmeye devam edeceğiz.
Bu yeni yolculukta, ÇKP’nin misyon ve görevleri netleştirildi. Kongreye sunulan raporda, ÇKP’nin temel görevinin bütün hakları birleştireceği, modern sosyalist ülke inşa hedefinin gerçekleştirileceği, Çin halkının canlanmasının dünyaya fırsatlar sunacağı, insan odaklı, doğayla uyum içinde yaşayan bir toplum inşa edileceği gibi önemli başlıklara yer veriliyor. Her hangi bir ülkeyle yarışmadan kendimizi aşmayı hedefliyoruz. Çin’in kalkınması kendi gücüne dayalı olarak gerçekleşiyor. Bu kalkınma projesini yöneten ÇKP’nin büyümesi, gelişmekte olan ülkelerin güçlenip, yükselen ekonomilerinin güçlenmesi anlamına da geliyor. Çin’in dış politikası istikrarı korumayı, dünyada ortak paylaşımı ve ortak kalkınmayı teşvik ederek insanlık için ortak geleceğe sahip bir toplum inşasını desteklemeyi içeriyor.
İki ülkenin liderleri Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesi sırasında; Çin- Türkiye stratejik iş birliği ilişkilerini ilerletme konusunda önemli fikir birliğine vardı. Engelleri ortadan kaldırıp, ikili ilişkilerin sağlıklı ve istikrarlı gelişimini desteklemek için Türkiye ile birlikte çalışmaya hazırız. Çin ve Türkiye kendi hayallerini gerçekleştirme sürecinde kalkınma stratejilerini uyumlu şekilde arttırılabilir. Karşılıklı güveni geliştirip, iş birliğini derinleştirebiliriz. Birbirimizin siyasi temeli çıkar ve özel hassasiyetlerini doğru anlayıp, karşılıklı siyasi güveni artırmalıyız.
İki ülke halkının temel çıkarlarını dikkate alarak hareket etmeliyiz. Olumlu gelişmeleri çoğaltıp, olumsuz gelişmeleri azaltmalıyız. Ticarete elverişli olmayan haksız nedenleri ortadan kaldırıp, ticaret için uygun bir yapı oluşturmak adına bütün arkadaşlarımızdan çözüm getirmeye hazırız. Orta Koridor’un Kuşak ve Yol Girişimiyle entegrasyonunu teşvik edersek, yeni ve güzel sonuçlar elde ederiz. İki kadim medeniyete sahip Çin ve Türkiye arasında karşılıklı anlayışı yaratmak için çabalarımızı daha da artırmalıyız.”