Yeni Kalkınma Modeli Dünyaya Ne Sağlayacak?

Çin Cumhurbaşkanı Şi Jinping, APEC İş Dünyası Liderleri Diyaloğu’nda yaptığı konuşmada “Hiçbir zaman geriye dönüp bakmayacağız, asla izolasyon veya başkalarını dışlama arayışı içine girmeyeceğiz” dedi.

Şi bu ifadeyle Çin’in yeni kalkınma modelinin içe kapanma ve iç ekonomik döngü odaklı olmayacağını, aksine dışa açık ve iç ve dış ekonomik döngünün birbirini desteklediği bir yapıda olduğunu vurguladı. Şi Jinping, Çin’in yeni kalkınma planının dünyaya nasıl refah getireceğini, piyasa, dışa açılma ve iş birliği olmak üzere üç zaviyeden açıkladı; Çin’in gelişmesinin dünya için ne anlama geldiğini izah etti.

Çin gelecekte nasıl bir kalkınma yolu izleyecek? Dünyaya ne sağlayacak? Bu soruların yanıtları, şu anda dünyanın Covid-19 salgını ile son bir asırda görülmemiş muazzam değişikliklere sahne olduğu bir dönemde herkesin merak ettiği konu. Şi Jinping, APEC toplantısındaki konuşmasında konuya açıklık getirdi: Çin, yeni kalkınma modelini kendi somut koşullarına göre ekonomik küreselleşmeyi ve dünyada meydana gelen değişimleri de hesaba katarak oluşturmuştur.

Çin Cumhurbaşkanı Şi, yeni modelin başlıca kuvvetlerini doğru ve detaylı veriler ile zengin örnekleri kullanmak suretiyle iç talebi artırmak, bilim ve teknolojide inovasyonu ilerletmek ve reformu derinleştirmeye devam etmek olmak üzere üç açıdan ele alıp dünyanın, söz konusu dev stratejinin nasıl uygulanacağını derinlemesine kavramasını sağladı.

Güven tazeledi

İngiltere’deki Surrey Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nden Profesör Xiong Yu, karmaşık bir uluslararası ortamda Çin’in mevcut durumu doğru analiz ettiğini, gelecekteki ekonomik gelişme yolunu net görebildiğini ve bunun dünyanın farklı çevrelerinin Çin ekonomisine güvenini tazelediğini ifade etti.

“Çin pazarının potansiyeli, diğer ülkelerde daha fazla talep yaratmak için tamamen geliştirilecek.” “Çin, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerle kalkınma fırsatlarını paylaşmak için kapısını daha da geniş açacak.” “Çin, yabancı ülkelerle iş birliğini derinleştirmeye ve karşılıklı fayda ve çifte kazanç getiren sonuçlar elde etmeye devam edecek.”

Dünyaya fayda sağlayan bu üç alan, Çin’in dünyadaki ekonomik toparlanmayı ve ortak kalkınmayı teşvik etme konusundaki samimiyetini yansıtan ortak bir anahtar kelimeyi içeriyor, o kelime: Paylaşmak.

Çin,  gümrük tarifeleri ve kurumsal maliyetleri daha da düşürmekten, daha fazla ülkeyle yüksek standartlı serbest ticaret anlaşmaları imzalamaya, Kuşak ve Yol’un daha kaliteli şekilde ortak inşasını ilerletmeye kadar pek çok hususu kapsayan yeni kalkınma modeliyle dünyada talebin nasıl artırılacağına dair bir plan çiziyor. Çin’in, ayrıca gelişme fırsatları ve kazan-kazan alanında da net planları ve özel önlemleri bulunuyor.

Alman endüstriyel robot üreticisi Hahn Automation’un önümüzdeki üç yıl içinde Çin’de yeni bir fabrikasının inşasına milyonlarca avro yatırmayı planlamasına şaşmamalı. Şirketin mevzubahis planı Reuters tarafından “iddialı” olarak değerlendiriliyor.

Elbette, insanlık için ortak kader topluluğu oluşturmaya çalışan Çin, dışa açılma yolunda durmadan ilerleyecektir. Çin Cumhurbaşkanı Şi’nin konuşmasında kesin bir dille belirttiği gibi, “Çin ile iş birliği yapmaya istekli tüm ülkeler, bölgeler ve işletmelerle aktif olarak iş birliği yapacağız.” Bu, Çin’in dünya ile ekonomik etkileşiminin daha yüksek bir seviyeye çıkacağı anlamına geliyor.

Birlikte çalışılıyor

Herkes yakın zamanda imzalanan “Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması” nın (RCEP) dünyanın en büyük serbest ticaret bölgesinin kurulmasına imkân verdiğinin ve Asya-Pasifik Serbest Ticaret Bölgesi (FTAAP) ile ilgili müzakere sürecinde büyük bir adım daha atıldığının farkında. Asya-Pasifik iş birliğinin sadık bir destekçisi olarak Çin, FTAAP anlaşmasını kuvveden fiile çıkarmak ve küresel ekonomik büyümeye daha büyük ivme kazandırmak için çeşitli ekonomilerle birlikte çalışıyor.

Gerçekler, zaman zaman etkili olan ters akıntılara rağmen ekonomik küreselleşme eğiliminin geri döndürülemez olduğunu ve hiçbir ülkenin kapalı kapılar ardında büyüyemeyeceğini kanıtlıyor. Çin yeni bir kalkınma modeliyle sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda tüm ülkelere daha çok fayda sağlamayı hedefliyor. Asya-Pasifik ve dünya için daha iyi bir gelecek yaratma sözü veren Çin, sözlerini her zaman tutan bir ülkedir. (Kaynak: Cri Türk)



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.