- 19 Ocak 2025
- Yayınlayan: Kerem Kofteoglu
- Kategori: Son Yazılar
Çin’in en yüksek rakımlı ilkokulu sadece çiftçi ve çobanların çocuklarına değil, aynı zamanda onların ebeveynlerine de eğitim veriyor. Yukarıdaki görselde Xizang Özerk Bölgesi’ndeki Nagqu kentindeki Sinopec İlkokulu’nda okul çocukları ders sonrası oyun oynarken görülüyor.
GUO QING ve KONG SIQI /CHINA TODAY — Çin’in güneybatısındaki Xizang Özerk Bölgesi’ndeki Nagqu şehrindeki Sinopec İlkokulu, deniz seviyesinden nefes kesici 4.700 metre yükseklikteki yüksek konumu nedeniyle “gökyüzüne en yakın” okul olarak biliniyor. Petrol ve gaz devi Sinopec tarafından kurumsal sosyal sorumluluğunun bir parçası olarak inşa edilen okul, 2012’de açıldı. O zamandan beri, özellikle uzak ve kırsal alanlarda, kimsenin geride kalmamasını sağlamak için Çin’in eğitim çabasının bir mikro kozmosu haline geldi.
Nagqu, Çin’in en yüksek rakımlı şehridir ve iklimi serttir. Seyreltilmiş havada oksijen eksikliği vardır ve bu da nefes almayı zorlaştırıyor. Nüfus seyrek ve dağınıktır, ortalama olarak kilometrekare başına iki kişiden fazla insan yaşamıyor. İnsanlar geleneksel olarak çoban ve çiftçidir ve zorlu bir hayat sürer. Geçmişte okullar bir öncelik değildi, hayatta kalmaktı. En yakın ilkokul kasabada, çok uzaktaydı ve okula giden yol uzun ve engebeliydi.
Benzersiz ortama uyum sağlamak için Sinopec İlkokulu’nun dördüncü ila altıncı sınıf öğrencileri gibi daha büyük çocuklara da yatılılık imkânı sunması kararlaştırıldı. Bu, okuldan uzakta yaşayan ailelerin çocuklarını buraya göndermesini sağladı. Geçtiğimiz yıl, okulun orijinal planında yaklaşık 850 öğrenci olması gerekirken, 1.300’den fazla öğrencisi olduğu bildirildi. Artan sayıyla başa çıkmak için Sinopec, 2019 yılında yurtları, sınıfları ve öğrenci kantinini genişletmek için ek 40 milyon RMB harcadı.

Değişimin Görgü Tanığı
Okulun müdürü Ngawang Wangdu, yerel ilköğretimin son 20 yılda adım adım nasıl geliştiğine tanıklık etti. Mezun olduktan sonra bölgede genç bir öğretmen olarak çalışmaya başladığında, eğitimin gerekliliği konusunda bir farkındalık eksikliği vardı. Ebeveynler ve çocuklar okula gitmeyi ciddiye almıyordu. Okuldan kaçma ve okulu bırakma yaygındı. Onları elde tutmak kolay değildi.
Ancak insanlar eğitimin, özellikle yoksul ailelerin kaderlerini değiştirmedeki önemini fark etmeye başladıkça işler değişmeye başladı. Yetkililer bu mesajı çeşitli yollarla iletmeye çalışıyor. Örneğin, yakınlardaki yoğun ulusal otoyolda bir reklam panosu bu mesajı destekliyor. “Eğitim, dünyaya meydan okumanız için size bir güvenlik ağı kurar” diyor. Sinopec İlkokulu’nda, sınıfların bulunduğu binalarda hem Tibetçe hem de Çince yazılmış alıntılar sergileniyor, örneğin “Bilgi kaderinizi değiştirir; eğitim size iyi bir gelecek vaat eder;” “Bugün okulu terk edenler yarının fakirleridir” gibi…
Üç garanti” politikası; çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan haneler, yoksul kent ailelerinden gelen okul öncesi ile lise son sınıf öğrencilerine yiyecek, konaklama ve harçlık sağlanması, eğitimin cazip hale gelmesinde kritik bir rol oynadı. Devlet, yiyecek, yurt ve okul ücretini karşılamak için her okula giden çocuk için yılda 4.720 RMB tutarında bir destek sağlıyor.
Müdür Wangdu, Sinopec İlkokulunun yeterli beslenmeyi sağlamak için akşam yemeğinden sonra meyve, yoğurt ve ekmekten oluşan ek bir öğün sağladığını söylüyor. Bu önlemler harikalar yaratmış, öğrenci sayısı neredeyse iki katına çıkarıp, okulu bırakma oranı da sıfıra indirdi. 2024 yılında devlet desteği öğrenci başına 5.620 RMB’ye çıkarıldı. Resmi verilere göre bölgedeki 746.000 öğrenci bu yardımdan yararlandı.

Yeni Bir Model
Sinopec İlkokulu’nda öğrencilerin iki farklı üniforması var. Yatılı öğrenciler kırmızı, gündüzlü öğrenciler ise mavi üniforma giyiyor. 1.300’den fazla öğrencinin neredeyse yarısı yatılı ve çoğu uzakta yaşıyor. Ebeveynleri pazar günleri onları ziyaret edip dışarı çıkarabiliyor. Ebeveynler ve çocuklar şimdi bu düzenlemeyi beğeniyor. Ancak yatılılık sistemi başladığında zorluklar vardı. Wangdu ebeveynlerin çocuklarının kampüste yaşaması konusunda ne kadar şüpheci olduklarını hatırlatıp şunları söylüyor: “Bir dönem bir baba, çocuğunu dersten sonra almak için 200 kilometreden fazla uzaktan motosikletiyle gelmişti. Ancak okul kafeteryasında servis edilen güzel öğle yemeğini ve yurttaki günlük malzemeleri görünce şüpheleri dağıldı. Daha sonra diğer iki çocuğunu da okula gönderdi.”
Yatılılık modeli çocukların eğitime erişimini kolaylaştırdı. Ayrıca, çocuklarını okula getirip dersten sonra geri götürmek için her gün iki kez uzun mesafeler kat etmek zorunda kalmayan çiftçi aileleri rahatlattı. Artık işlerini yapmak için daha fazla zamanları var.
Sinopec İlkokulu, modern şehir okullarının olanaklarını bu uzak bölgeye getirdi. Bölgede nadir bulunan merkezi ısıtma sistemi, yeni sınıflarda bilgisayarlar, müzik odasında müzik aletleri, bir basketbol sahası ve bir futbol sahası bulunuyor. Öğrencilere hem Putonghua (standart Çince) hem de Tibetçe öğretiliyor. Böylece bölge dışına çıktıklarında iletişim kurup, aynı zamanda miras aldıkları yerel kültürlerini de yaşatabiliyorlar.
Wangdu, Tibet kültürünü geliştirmenin okulun önemli bir misyonu olduğunu belirtiyor. Tibet dilinin yanı sıra öğrencilere Tibet yazım dili, hat sanatı ve diğer kültürel öğeler de öğretiliyor. Yemekler yerel geleneklere hitap ediyor. Kahvaltıda kavrulmuş arpa unundan yapılan temel bir Tibet yemeği olan tsampa ve sütlü çay var. Ana yemekler arasında Tibet’e özgü köfte çorbası ve diğer Tibet yemekleri yer alıyor.
Ancak belki de okulun en önemli başarısı yerel halkın zihniyetini değiştirmek oldu. Müdür Wangdu “Günümüzde çoban aileleri çocuklarını okula göndermekle yetinmiyor. Aynı zamanda çocuklarının kaliteli eğitim almasını istiyorlar” dedikten sonra “Çevrede daha fazla yerel okul var, bunların ortamı da iyileşti. Buna rağmen imkânı olanlar çocuklarını kasabadaki en iyi okullara göndermek istiyor” diye ekliyor.