Başkonsolos Wei: Ticari dengesizlik mal ticaretiyle çözülmez

Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, DÜNYA’nın haftalık İngilizce yayını DÜNYA Executive-TR Monitor’e verdiği röportajda,  Türkiye ile Çin arasındaki ticari dengesizliğin sadece mal ticaretiyle çözülemeyeceğine dikkat çekti.

Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, Türkiye ile Çin arasındaki ticari dengesizliğin sadece mal ticaretiyle çözülemeyeceğine dikkat çekerek iki ülkenin karşılıklı yatırım, müteahhitlik ve turizm gibi birçok alanda kapsamlı ve karşılıklı yarar sağlayan bir denge gözetmesi gerektiğini söyledi. Diplomatik kariyerinde 25 yıl önce ilk tayin olduğu şehir olan İstanbul’a çok derin bağı olduğunu söyleyen Wei, mükemmele yakın Türkçesiyle ikili ticari ilişkileri değerlendirdi.

DÜNYA’nın haftalık İngilizce yayını DÜNYA Executive -TR Monitor’e röportaj veren Wei, Çin istatistiklerine göre, 2019’da ikili ticaret hacminin yıllık bazda yüzde 3.4 azalarak 20,81 milyar dolar olduğunu söyledi. Hacmin 2020’nin ilk yarısında yıllık yüzde 8.9 artarak 10.68 milyar dolara ulaştığı bilgisini veren Wei’ye göre, küresel ticaret pandemiden yara alırken Çin ve Türkiye ticaret hacminin eğilime karşı artması iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari işbirliğinin son derece tamamlayıcı olduğunu gösteriyor.

Çin’in Türkiye’den ithalatının artmasıyla ikili ticaret yapısının daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir kalkınma yönüne doğru sürekli olarak optimize edildiğini söyleyen Wei, “Türkiye 2018’de gerçekleştirilen ilk Çin Uluslararası İthalat Fuarı’na 800 metrekarelik alanda 43 şirket ile katılarak 620 milyon dolarlık anlaşma imzaladı. Sonraki yıl 2 bin metrekarelik bir alanda 58 şirket ile yer aldı,” diye konuştu.

‘Çin dengesizliğe çok önem veriyor’

Çin hükümetinin ticari dengesizlikler konusuna büyük önem verdiğini vurgulayan Wei, iki ülkenin ortak çabalarıyla ticari dengenin 2008’den beri sürekli iyileştiğini belirterek, “Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi dünyaya ‘ortak kalkınma’ konusunda net bir mesaj verdi. İnisiyatifin uygulanmasıyla daha fazla Türk ürünü Çin pazarına girecek ve bunun ikili ekonomik ve ticari işbirliğinin daha da derinleşmesine katkıda bulunacağına inanıyorum” dedi.

Yılın ilk yarısında Türkiye’nin Çin ile süt ürünleri ihracatı konusunda imzaladığı anlaşmayı örnek veren Wei, “54 Türk şirketi Çin’e ihracat lisansı aldı. Çin, yaklaşık 6 milyar dolarlık bir pazar ile dünyadaki en büyük süt ürünleri ithalatçılarından biri. Türkiye, Çin’in süt ürünleri talebini karşılamak için üretim potansiyeline ve kapsamlı endüstriyel altyapıya sahip,” diye konuştu.

‘Finans, prodüksiyon ve yazılım teşvik edilmeli’

Ticari dengesizliğin sadece ticaret yoluyla çözülemeyeceğine dikkat çeken Wei, iki ülkenin karşılıklı yatırım, müteahhitlik ve turizm dahil hizmet ticareti gibi birçok sektörde kapsamlı denge gözetmesi gerektiğini söyledi. Başkonsolosa göre, son yıllarda, Türkiye’nin kiraz ve diğer ürünlerinin Çin pazarına başarılı bir şekilde girmesi iyi haber, ancak sadece küçük bir adım.

Çin pazarında ABD, Kanada ve Şili ile rekabet etmek ve Çinli tüketicilere yeni bir ayrıcalıklı seçenek sunmak için ürünlerin maliyet etkinliğini artırmanın önemine dikkat çeken Wei, “Diğer yandan üretim kapasitesi de artırılmalı. Çünkü Türkiye’nin tüm kirazları Çin’e satılsa bile, Çinli tüketicilerin talebini karşılayamaz. Tarımsal ihracatın, hem miktar hem de değer bakımından Türkiye’nin toplam ihracatının küçük bir kısmını oluşturması, Türkiye için araştırılması gereken konulardan biri,” diye konuştu. Wei tarım ürünlerindeki işbirliğinin ölçek olarak 2019’da 700 milyon dolara ulaştığı bilgisini verdi.

‘İkili ticarette yerel para kullanımı artacak’

“Mevcut ölçeği 12 milyar yuan, yani 0.9 milyar Türk Lirası olan Çin ve Türkiye merkez bankaları arasındaki swap anlaşması ilk kez 2012’de imzalandı ve 2015 ve 2019’da iki kez yeniledi. Haziran’da Türk Telekom ve Turkcell gibi şirketler Çin’den ithalatını yuan ödeyerek gerçekleştirdi. Türkiye’deki bazı bankalar da ikili ekonomi, ticaret ve yatırım işbirliğini desteklemek için swap anlaşmaları kapsamında yuan kaynaklarından faydalandı. Son günlerde Türk hükümetinin ikili ticaret ödemelerinde yerel para kullanımı girişimi ile Çin-Türkiye ticaretinin daha da genişlemesi bekleniyor. Çin ve Türkiye arasındaki ikili ticaret ödemelerinde yerel para birimi kullanımı giderek olgunlaşacak ve yuan ile yapılan ticaret hacmi artmaya devam edecek.” (Hüsniye Güngör /Dünya)



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.