KÜLTÜR MİRASÇILARI SOLAN TAPINAĞI KORUYOR

Hebei eyaletinin Gu’an ilçesinden 40 yaşında bir çiftçi olan Hu Qingxue, geleneksel nota sistemini öğrenmeye çok erken yaşlarda başladı. 

(JIAO FENG /China Today Türkiye) —17 yaşında Jing müziği ustası Zhang Benxing’in geçmişi Ming Hanedanlığı’nın (1368-1644) erken dönemlerine kadar uzanan Pekin’deki (Beijing) Zhihua Tapınağı’nda verdiği derslere kayıt oldu. Hu günümüzde bu ulusal manevi kültür mirasının devlet tarafından tanınmış varisi…

Lumicang (Pirinç Ambarı) Sokağı, Beijing’in merkezindeki Doğu 2. Ring Yolu’nun batısında yer alan bir saklanma yeri; çevresindeki ticaret bölgesinin karmaşasından kaçıp sığınabileceğiniz bir yer. Hareli taş duvarlar, avlulu alçak evler ve dökülmüş yapraklarla bezeli sessiz yollar, Ming Hanedanlığı’ndan kalma 500 yıllık Zhihua Tapınağı’na dingin bir fon oluşturuyor. Kraliyetin himayesi uzak bir geçmişte kalsa da tapınak hala Jing müziği mirasından ötürü ulusal bir saygı görmeye devam ediyor. Saray, Budist ve halk müziklerinin bir harmanı olan Jing, kadim Çin müziğinin “yaşayan fosili” olarak büyük övgü ve hayranlık topluyor. 27 kuşak boyunca nesilden nesile şifahen aktarılan bu geleneğin son temsilcisi Hu Qingxue…

SOLAN EZGİLER

Hu her performanstan sonra bütün çalgıları özenle temizliyor.

1950’lerde Zhihua Tapınağı’nda bir rahip nadiren kullanılan bir bölmede eski bir müzik kitabı buldu. Kitabı müzisyen Yang Yinliu’ya gönderdi; Yang da kitabın müzisyen rahip Yongqian’a ait 1694 tarihli bir el yazması olduğunu doğruladı. Yang, kitapta kayıt altına alınmış 48 eseri incelediğinde, bunların bugün icra edilenlerle tıpatıp aynı olduğunu gördü. Bu münzevi sanatçıların son 300 yıldır bestelerde en ufak bir değişiklik yapmamış olması şaşırtıcıydı. Söz konusu keşif, adını Çin başkentinden alan bu müziğe dair yeni araştırmalara ilham verdi.

Zhihua Tapınağı, 1443’te, imparatorluk sarayının teşrifatçıbaşısı ve imparatorun sağ kolu olan Ming haremağası Wang Zhen’in aile türbesi olarak inşa edildi. 19’uncu yüzyılın ortalarında tapınağın repertuvarı Kuzey Çin’in ana akım Budist müziği haline gelmişti ve bu nedenle Jing (Beijing) müziği olarak anılmaya başladı.

Bozulmamış ve esrarlı bu müzik genelde yunluo (Çin gongu), davul ve qinq (çan) gibi vurmalı çalgıların eşliğinde nefesli çalgılarla icra ediliyor. Yapısı mütevazı; akustik derinliği ve zenginliği dikkat çekici… Jing müziğinde eserler, Gong Chi notasyonu (gong ve chi farklı notalara tekabül eden Çince karakterler) olarak bilinen Çin’e özgü yüzlerce yıllık bir tarzla besteleniyor. Tarz genelde şifahen öğretiliyor çünkü geleneksel notasyon sadece “çerçeve” notaları kaydediyor ve bunların arasına akou —ağız— denen daha nüanslı tamamlayıcı notalar eklenmesi gerekiyor. Akou’nun yazıya dökülmesi mümkün değil ve nesilden nesile icra yoluyla aktarılması gerekiyor. “Akou’yu öğrenmenin tek yolu ustanın çalması, çırağın da can kulağıyla dinleyerek ezberlemesi. Bu eğitimi almayanların bahsi geçen Gong Chi notasyonuyla bir eser icra etmesi mümkün değildir” diyor Hu.

GÖREV VE TUTKU

Zhihua Tapınağı’nın girişi. Fotoğraflar: Jiao Feng

1991’de düzenlenen Birinci Pekin Kültür Festivali’nde Zhang, Hebei eyaletinin Gu’an ilçesine bağlı Qujiaying köyünden bir grup genç köylüyle birlikte Qujiaying müziği icra eden Hu Qingxue’yi fark etti.

Bu eski müzik tarzının kökleri de Budizm’e dayanıyor. Ortaokuldan mezun olduktan sonra Hu Qingxue beş arkadaşıyla birlikte köydeki yaşlı halk müzisyeninin çıraklığını yaptı, bölgede performanslar sergiledi ve yörenin kırsal toplulukları arasında yavaş yavaş ünlendi. Bu sayede de Hu ve arkadaşları Birinci Pekin Kültür Festivali’ne bileti kaptı. Qujiaying müziğinin Jing müziği ile bir çok benzerliği bulunuyor. Kullanılan çalgılar neredeyse aynı ve her ikisi de Gong Chi notasyonunu kullanıyor. Zhang, üstünün de onayıyla Hu Qingxue ve diğer beş çocuğu Aralık 1991’de Zhihua Tapınağı’na aldı ve onları resmen bu kadim müziğin 27’nci nesil varisleri olarak kabul etti. Zhang tapınağa çok genç yaşta yollanmıştı ama Zhihua Tapınağı’ndaki diğer rahipler gibi Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra seküler bir yaşam sürdü. Dolayısıyla Hu ve diğer öğrencilerin, sonraki yılları inzivada geçirseler de artık bu sanatı öğrenmek için rahip olması gerekmiyordu.

Hu Qingxue’nin üflediği nefes havada donarken, soğuk kış günlerinde tapınağın avlusunda nasıl saatlerce flüt çalıştığını hatırlıyor. Bir diğer günlük alışkanlıkları, Pekin’in merkezindeki Güneş Tapınağı’nda prova yapmaktı. “Sabah beşte yola çıkar, 70’lerindeki öğretmenimiz Zhang’ı üç tekerlekli bisikletle pedal çevire çevire taşırdık. Bunu yıllarca her gün yaptık” diye anlatıyor Hu, “Ustamızın bizden büyük beklentileri vardı, bizim de bu sanatı gelecek nesillere aktarmamızı umut ediyordu”.

EKMEK Mİ, SANAT MI?

Bütün bu çalışma ve cefaya rağmen soylu bir sanat tarzını öğrenmenin mutluluğu çok büyük. Ama Hu Qingxue yetişkinlik çağına geldiğinde gerçek yaşama dair kaygıları ağır basmaya ve öne çıkmaya başladı. Hu, 21 yaşındayken, tek geliri tapınağın verdiği mütevazı aylıkla bir aile kurması ve ailesine bakmasının imkansız olduğunu fark etti. En sonunda o zor kararı alarak daha fazla para kazandıracak bir iş bulmak için Zhihua Tapınağı’ndan ayrıldı. Beş sınıf arkadaşı da onu izledi. Böylece tapınağın müzik topluluğu bir kez daha dağıldı.

Hebei eyaletindeki memleketine geri döndü ve sürücü ehliyeti aldıktan sonra bir taşıma işi kurdu. Buradan elde ettiği iyi gelir sayesinde kısa sürede evlendi ve çocukları oldu. Jing müziği artık çok gerilerde kalmıştı.

2013 kışında, bu sanatsal mirası korumanın ve gelecek nesillere aktarmanın en sağlam yolu olduğuna inandığı Zhihua Tapınağı Jing müziği albümünü hazırlamaya karar verdi.

Zhihua Tapınağı teşvik amacıyla bir ücret önerdi; bu Hu’nun taşımacılık işinden kazandığının çok altındaydı. Hu yine de teklifi kabul etti: “Bu müziği canı gönülden seviyorum ve gerçekten sevdiğim bir şey üzerinde çalışmak istiyorum. Ayrıca hepimiz biliyoruz ki, topluluğumuz tekrar bir araya gelmediği takdirde Jing müziğinin gelecek nesillere aktarılması imkansız.” Zhihua Tapınağı’na döndükten sonra Hu ve topluluğun diğer üyeleri, öğrendikleri bütün eserler üzerinde tekrar tekrar çalıştı ve bunu yaparken müziğe dair yeni bir kavrayışa ulaştı. Topluluk bunun üzerine ikinci bir albüm yapmaya karar verdi. Hu, son yıllarda yaptıkları yeni prova ve icraların Jing müziğinin ruhuyla yüzleşmesini sağladığını ve yeteneklerini bu müziği kendi yorumuyla ifade edebilecek keskinliğe ulaştırdığını vurguluyor.

KADERİ BELİRSİZ

Yapılan değerlendirmenin ardından Hu Qingxue’ye 2012’de ulusal manevi kültür mirası varisi unvanı verildi. Henüz işin başında olmasına rağmen Hu kendi varisleri için şimdiden endişe duyuyor.

Bu endişe yersiz değil. Normalde bir Jing müziği topluluğu en az dokuz icracıdan oluşur; halen beşe düşmüş durumda. “Epey öğrencim oldu, sonrasında hepsi dersleri bıraktı. İçlerinden biri, bir flütçü, çok yetenekliydi ama sebat etmedi” diyor Hu. Neden? “Para. Bu meslekte insan ailesini geçindirecek kadar para kazanamıyor. Tapınakta bir yıl boyunca verilen konserler bile güzel bir cep telefonu almaya yetecek kadar para kazandırmıyor.”

Aslında mali sorunlar birçok manevi kültür mirasının sürdürülmesinin önündeki en büyük engel. Zhihua Tapınağı’nın Jing müziği, diğer eski müzik tarzlarından ölülerin başka bir hayata yönlendirilmesi gibi dini törenlerin bir parçası olması itibarıyla farklı. “Bu müziğe duyulan gerçek ihtiyaçla beraber bu gelenekler çoktan yok oldu” diyen Hu, “Ayrıca özgün işlevine uygun olarak Jing müziği ağırbaşlı ve takibi zor bir müzik; bu da günümüz dinleyicilerine pek hitap etmiyor” diye ekliyor.Söyleşimiz bittiğinde tapınakta yine icra saati gelmişti. Hu ve arkadaşları kostümlerini giydi, tek kişiden oluşan bir “izleyici topluluğu”nun önünde sahneye çıktı. Çalgılarına eğildiklerinde bu sahneyi kanıksamışçasına sakindiler.



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.