Küresel Dijital İş Birliğini İlerletme Zamanı

Dijital ekonomide iş birliğini güçlendirmek ve yerel koşullara uygun olarak Çin’in dijital deneyimini dönüştürmek, bütün dünyada sosyal büyüme ve ekonomik toparlanmayı desteklemek için önemli.

Dijital büyümenin Çin halkının yaşam tarzını önemli ölçüde değiştirdiğini ve ülke çapında geçinme koşullarını düzelttiğini söylemek abartı olmaz. Çin’in, yoksulluğu azaltmadaki becerisi, büyümede itici gücü ve teknolojik gelişmeyi destekleyen dijital ekonominin vazgeçilmez rolünün klasik bir örneğidir. Tarımı örnek aldığımızda, geçmişte Çin’de yüz milyonlarca çiftçi ürünlerini pazara ulaştırmada güçlüklerle karşı karşıya bulunuyordu. Ancak, e-ticaret tarımsal ürünlerin büyük pazarlara girişini sağlayarak mucizeler yarattı.

Çin’de şimdi kırsal kesimde e-ticaretin gelişmesi, dijital ekonominin, gelişmiş ekonomiler ve metropollerle sınırlı olmadığını gösteriyor. Doğru koşullar sağlandığı sürece, dijital ekonomi, gelişmekte olan ülkelerde ve kırsal kesimlerde ekonomik büyümenin desteklenmesinde büyük rol oynayabilir.

Ancak, Çin’de kırsal kesimde e-ticaretin başarılı olmasında dijital teknoloji tek yardımcı değil. İç piyasadaki devasa talep, ulaştırma ve dijital altyapının iyileştirilmesi, sağlam iş ortamı, insanların geçim kaynaklarının iyileşmesi, uygun e-ticaret politikaları ve ilgili tüm tarafların olumlu faaliyetlerinin hepsi rol oynadı. Diğer bir deyişle, çok yönlü bir dijital toplumun inşası bir gecede tamamlanamaz. Dijital deneyimin yerelleştirilmesini desteklemek için planlarımızı adım adım uygulamaya ihtiyacımız var.

Dijital iş birliği şart

Şimdi, küresel dijital iş birliğini ilerletmenin zamanının geldiğini söylemek yerinde olacaktır. Telekomünikasyon altyapısının gelişmesi, ucuz, hızlı ve daha uygun biçimde internetin kitleselleşmesini destekleyecek. Geçen yıl, gelişmiş ülkelerde akıllı telefon kullanım oranının yüzde 80’i geçti ve internet kullanım oranı yüzde 86,8’e ulaştı. Gelişmekte olan ülkelerde ise internet kullanım oranı yüzde 47’yi buldu. Bu da küresel dijital iş birliği için sağlam bir zemin oluşturuyor.

Gelişmekte olan ülkelere gelince, birçok ülke dijital ekonomiyi geliştirme planlarını uygulamaya başladı. Vietnam, Tayland, Filipinler ve Malezya gibi Güneydoğu Asya ülkeleri, dijitalleşmeyi büyüme için öncelik olarak açıkça kaydederek, aktif biçimde dijital altyapının inşasını desteklediler, düzenleyici yasal çerçeveyi geliştirdiler, nakit olmayan ödeme sistemlerini teşvik ettiler, ayrıca lojistik ve dağıtımı yenilediler.

Ruanda, Etiyopya, Kenya, Nijerya ve Güney Afrika gibi birçok Afrika ülkesi, iletişim tesislerini düzeltmek, e-ticaret ve dijital kapasite oluşturmak için iş birliği yapıyor. Uluslararası toplum art arda dijital kalkınma iş birliği planlarını takdim etti. Örneğin Dünya Bankası, kırsal kesimde 1 milyondan fazla hane halkının uygun fiyatla genişbant erişim imkânını sağlamak amacıyla Fildişi Sahilleri’nde bir e-tarım projesi başlattı. Mahsul üretimi ve fiyat bilgisi, küçük üreticinin verimliliğini desteklemek için gerçek zamanlı olarak yayılabilir. Ayrıca, yoksul bölgelerde kadın istihdamı konusu, onlara dijital becerilerini öğrenme şansı tanınarak çözülebilir.

Son yıllarda Çin, dijital altyapının inşasına yardım etmek, dijital ticaret platformları kurmak, dijital bilimsel araştırma iş birliği yapmak ve uzaktan eğitimi desteklemek dâhil, farklı yollarla gelişmekte olan ülkeler arasında uluslararası dijital iş birliğini teşvik etti.

Çin, Asya ve Afrika ülkelerine, ekonomik ve sosyal kalkınmalarına yeni bir ivme kazandırmak için geçmişte dijital altyapılarının inşasına yardım etti. Çin’in, Tanzanya’nın ulusal genişbant iletişim sistemlerine yardımı ülkede telefon tarifelerini yüzde 58 ve internet tarifelerini yüzde 75 azalttı. Kırsal kesimlerin, modern iletişimin sağladığı olanaklardan yararlandığına şahitlik etmek tatmin edici.

Çin, dijital ticaret ortamının yenilenmesi alanında, sınır ötesi e-ticaret platformlarının inşa edilmesi için küçük ve orta ölçekli işletmelere ve dezavantajlı gruplara yardım ediyor ve ayrıca gümrükleme, depolama, lojistik ve teknoloji kullanımında uygun koşullar ve eğitim öneriyor. Çin ayrıca uluslararası dijital iş birliğine katılmanın temelini attı. Ancak, onu geliştirmek için ne yapılabilir?

İş birliğinin temeli atıldı

İlk olarak Çin, büyük potansiyel ve ekonomik güce sahip geçimle ilgili projelere odaklanarak, alıcı ülkelerin ulusal politikalarına uygun olarak tanıtım projeleri belirlemeli. Tıbbi tedavi, eğitim ve tarımın hepsinin, dijital dönüşüm ve yönetimine ihtiyacı bulunuyor.

İkincisi, Çin, denizaşırı ülkelere gitmesi için öncü şirketleri aktif olarak cesaretlendirmeli ve özellikle, salgın sonrası dönemde çalışmaya yeniden başlamaya yardım etmek ve sosyal yaşamı düzenlemede anahtar rol oynaması için önde gelen dijital şirketlere yardım ederek, özel sektörün teknik ve yönetim avantajlarına tam destek vermeli.

Üçüncüsü, Çin destekli meslek ve teknik okullarına, insan kaynaklarını geliştirme iş birliği projelerine, burslu öğrenim projelerine ve dijital yatırım eğitimi platformlarına güvenerek, Çin, dijital yönetim ve operasyonda yeni kavram ile yöntemleri kabul etmek ve anlamak için gelişmekte olan ülkelere aktif olarak yardım edebilir.

Dördüncü olarak, Çin, salgın sonrası toparlanmaya katkıda bulunmak amacıyla el ele vermek, dijital gelişimde bir uzlaşmaya varmak, ülkenin dijital teknolojisi, standartları ve hizmetlerini ilerletmek için ilgili dijital bilimsel araştırma kuruluşlarının yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM), G20 ve BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) gibi çok taraflı organizasyonlarla iş birliği ve diyaloğunu güçlendirmeli.

Kısaca özetlemek gerekirse, dijital büyüme iş birliği, ekonomik ve sosyal kalkınmasını ilerletmek için gelişmekte olan ülkelere kanıtlanmış bir yöntem öneriyor. (Kaynak:  Yu Zirong /China Daily)