“KUŞAK-YOL’DA ‘KAZAN-KAZAN’ İLKESİNİN İÇİNİ DOLDURMALIYIZ”

Çin-Türk Öğrenci Birliği’nin (TÖB), Pazar Sohbetleri seri toplantısında konuşan İstinye Üniversitesi İİSBF Dekan Yardımcısı Dr. Efe Can Gürcan, Kuşak ve Yol Girişiminin uzun vadeli ‘kazan-kazan projesi’ olduğunu hatırlatarak “Türkiye olarak bu kavramın içini doldurmak zorundayız” dedi.

Pekin TÖB Başkanı Mustafa Altınkaya’nın yönettiği “Kuşak Yol Girişimi ve Türkiye” başlıklı çevrimiçi toplantısının bu seferki konuşmacısı İstinye Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı aynı zamanda Kuşak ve Yol Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUYÇAM) Müdürü de olan Dr. Efe Can Gürcan oldu.

Çin-Orta Asya Batı Ekonomik Koridoru Haritası

Çeşitli kaynaklardan da yararlanarak Kuşak ve Yol Girişimi’nin (KYG) tarihsel gelişimini özetleyen Dr. Gürcan Orta Koridorun ülkemizden başladığını hatırlattı. Demiryolu ve karayolu bağlantılarıyla sırasıyla Gürcistan, Azerbaycan ve Hazar Denizine, buradan da -Hazar geçişi kullanılarak- Türkmenistan- Özbekistan-Kırgızistan veya Kazakistan güzergâhını takip ederek ÇHC’ye kadar uzanıldığını belirtti.

Avrupa-Çin ticaret trafiğinden Orta Asya ülkeleri gibi Türkiye’nin de ekonomik fırsatlar elde edeceğine dikkat çekti.

Türkiye’nin KYG’den çeşitli yararlar sağlayacağını belirten Dr. Gürcan bunları şöyle özetledi: “Siyasi anlamda Avrupa ve ABD ile aramızdaki sorunların dengeye oturmasına yol açıyor. Dolar ve Euro diktasına son verip, yerel paralarla ticaret yapılmasının kapılarını açıyor. Altyapı kalkınmasında ise tarihsel bir ivmeyi yakalanıp, bize demiryolları ve ulaşım sistemlerimizi modernize etme fırsatı sunuyor. Ayrıca ilişkilerimizin iyi olduğu Türk Cumhuriyetleri ile temaslarımızı da istikrarlı hale getirmemize yardımcı olacaktır.”

“ÇOK KUTUPLU KANALLARI AÇIYOR”

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Üyesi Çin ile ilişkilerin Türkiye’nin BM çıkarlarına uyumlu olduğunu vurgulayan Dr. Gürcan, KYG kapsamında kıtalararası en kısa ve hızlı yolların ülkemizden geçmeye başladığını hatırlattı. Trenlerle taşınan kargoların Avrupa’ya ulaşması 30 haftadan 2 haftaya düştüğünü belirterek “Proje ayrıca, Türkiye’yi Çin’in çok önem verdiği üç büyük projeden biri olan Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz hattının bir parçası haline getiriyor” dedi.

Aynı zamanda Kuşak ve Yol Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUYÇAM) Müdürü de olan Dr. Efe Can Gürcan kendisine yöneltilen KYG, Türk Birliğinin kurulmasına yardımcı olabilir mi sorusuna şu yanıtı verdi: “Burada çeşitli söylemler var. Burada bizim kendimizi nasıl tanımlayıp, nerede konumlandıracağımız önemli. Ama Kuşak ve Yol Girişiminin Avrasya Ekonomik Birliği’nin pekişip ülkemizin iyi ilişkiler içinde olduğu Türk dünyası ile yeniden anlamlı ve kalıcı temaslar kurmasına katkı sunacağına inanıyorum.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Ekonomik İş birliği Teşkilatı 14. Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada KYG’nin ‘kazan-kazan’ ilkesine vurgu yaptığını hatırlatan bir katılımcı, Dr. Gürcan’a bunu nasıl yorumladığını sordu.

Dr. Gürcan bu konuda şu bilgileri verdi: “İki ülke arasında düzenli tren seferlerinin açılmasından çok memnunuz. Bu KYG açısından son derece önemli bir adımdır. Çin tarafı da biz de KYG’nin ‘kazan-kazan’ ilkesine bağlı bir girişim olduğunu söyleyip duruyoruz. Bu sözcük, neo-liberalizmin ilk döneminde sıkça vurgulanıyordu. Batı dünyası bize bunu boş bir sözcük olarak sunuyordu. Şimdi modern İpek Yolu projesi kapsamında KYG’nin sunduğu ‘kazan-kazan’ anlayışının ne önerdiğini doğru kavrayıp, içini doldurmamız gerekiyor.”

“KYG Türk girişimcilere kesinlikle çeşitli fırsatlar sunuyor” diyen Dr. Gürcan açıklamalarını şöyle noktaladı: “Çinle ticari ve kültürel ilişkilerimizi milli üretim modeli ile milli çıkarlarımızı zedelemeyecek şekilde geliştirmeliyiz. Küresel aktör olma yolunda ilerleyen Türkiye’nin, KYG’ye uzun vadeli ve çok kutuplu kanalları açan bir fırsat gözüyle bakmasında yarar var.”



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.