Dünyada tüketicilerin eğilimleri başta sosyal ve ekonomik olmak üzere farklı nedenlerle sürekli değişip gelişiyor. Turizmin öznesi olan insan çevresindeki gelişmelerden etkileniyor ve turizm ürünleri de buna göre yeniden şekilleniyor.

Değişen tüketici eğilimleri karşımıza, çevreyi önemseyen, doğaya zarar vermeyen turları tercih eden, teknolojiyi etkin kullanan, daha ekonomik davranan, yerel yüzleri merak eden, otele tıkılıp kalmadan harekete geçmeye hazır, yerinde duramayan bir kitle çıkarıyor. Bu kitle de “yeni turist” olarak tanınıyor.

Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) uzmanları,  yeni turist tiplerini merak ettiklerinden konuyla ilgili olarak bir araştırma yaptı. Araştırmalarını da “Demografik değişim ve turizm” başlığı altında raporlaştırdılar. Raporda, dünya nüfusundaki değişimin turizmi etkileyeceğine dikkat çektiler. Raporu özetlemek adına şu saptamaları sizlerle paylaşacağım. Dünya nüfusu 2030 yılında 8,3 milyar kişiye ulaşacak. Turist sayısındaki artışa karşın tatilciler, kitle turizmi dışında bir tercih anlayışı ile hareket edecek.

Yeni Turist Tipleri

Değişim, turizm sektörüne yeni olanaklar sunacak. Farklı ülkelerden seyahate çıkan insan sayısı artacak. Yeni turist tipi ile birlikte konaklama beklentileri, konaklama süresindeki aktiviteler çeşitlenecek. Genç yaş grubundaki turistler daha çok dinlenme odaklı tatilleri tercih edecek. Yaşlı turistler de tatillerde gençlere yönelik aktivitelere katılmak isteyecek. Ayrıca hızdan değil, yavaşlamaktan hoşlanıyorlar.

“Yavaş güzeldir” anlayışından hareket eden yeni turistler, bir yerden bir yere koşuşturarak değil, aheste gezerek, gittikleri yerin keyfinin çıkarabilecekleri turları tercih ediyor. Bu durum doğal olarak, çevreye duyarlılık motorsuz araçlarla seyahati veya manzaralı tren gezilerini gündeme getiriyor.

5 Temel kural

Yeni turistin temel eğilimlerine baktığımızda hayal etme, araştırma yapma, rezervasyon, deneyimleme ve yaşananların paylaşıldığı 5 kuralın öne çıktığını görüyoruz.  Yani, önce tatili hayal ediyor, gideceği yeri araştırıyor, yerini ayırtıyor, gidip farklı bir deneyim yaşıyor ve her yaptığını eşi-dostu, kankasıyla paylaşıyor!

Turizmdeki değişim ve farklılaşma konaklama kesiminde de yankı buluyor. Tatilciler konaklamak için yıldızlı tesislerin dışındaki seçenekleri de arıyor. Bu durum bir yandan yıldızsız, öbür yandan sıra dışı diyebileceğimiz otellerin doğmasına yol açıyor. Nitekim konaklama sektöründe ‘Pop-Up’, ‘Cheap-chic’ ve ‘Mom and pop business’ gibi terimler duymaya başladık. Diğerlerinin de eli kulağında…

Doğa ve sağlık ön planda

Tüketicilerin sağlıklı olma ve yaşama bilinci sürekli gelişiyor. Sağlığını koruyup geliştirmek amacıyla,  tatildeyken de sağlık hizmetlerini almak istiyor. Yeni turist, sağlıklı olmayı sadece fiziksel açıdan yaklaşmıyor. Sağlığı aynı zamanda “fit” kalmak için önemsiyor.

Doğası bozulmamış ve korunmasına özen gösterilen eko-turizme ilgi artarak devam ediyor. Yeni turist, tatildeyken doğayı koruma kavramını eskisinden daha fazla önemseyecek. Bu durum, şimdiye kadar sözde kalan ve genellikle altı doldurulmayan ‘sürdürülebilir turizm’ kavramının ete-kemiğe bürünmesine yol açacak.

Yeni turist cephesindeki gelişmeler kültür turizmi alanında da kendini gösterecek. Şimdiye kadar orta ve üst yaş grubunun rağbet ettiği kültür turları, 18-35 yaş grubunun da ilgi alanına girecek.  Günümüzün gençlik turizmi ziyaretçilerine geleceğin potansiyel ‘şehir-kültür’ turlarının potansiyel birer müşterisi gözüyle bakılıyor.

İnternet yeni turistin karşısına sadece gideceği yer hakkında bilgi alıp rezervasyon imkânı çıkarmıyor. Onu, tatile çıkmadan önce gideceği yeri 3 boyutlu olarak gezdirecek. Ayrıca, Foursquare gibi sosyal medya uygulamaları sayesinde tatildeyken gezilen yer, yemek yenilen restoran, alışveriş yapılan mağaza diğer arkadaşlarla anında paylaşılacak.

Yeni turistin ilk kez bulunduğu yerde nereye gideceğini bilmemesi sorun olmayacak. Çünkü, kendisinden önce orada bulunup ‘check-in’ yapmış Foursquare kullanıcılardan birinin önerilerine bakarak daha kolay karar verebilecek. Ayrıca destinasyon yöneticileri, Facebook’ta bir tüketiciyi etkilediklerinde aynı anda 130 kişiye ulaşacaklarından hareketle, iletişim ve pazarlamada bu mecradan daha fazla yararlanacak.

Turizmde insan ilişkileri var olacak!

Günümüzde teknoloji turizmdeki kuralları hızla değiştiriyor.  Teknolojiye burun kıvıramayacağımız gibi, çok kutsayıp abartılı beklentiler de yüklememeliyiz. Turizmde kişiler arasındaki iletişimin tamamen sıfırlanacağına inanmıyorum. Unutmayalım turizmin öznesi insandır. Teknoloji tüketicinin tatil kararını çabuklaştırıp, bütçesine uygun tatili kolaylaştırıyor. Ama bu işi sadece makine ve robotlar yapamaz ki! Arada yüz yüze değilse bile; görüntülü konuşulup bilgi alınacak seyahat acentesinden birilerine ihtiyaç  olacak.

Teknolojideki gelişmeleri hız kesmeyecek. Gelişmeleri doğru okuyup, kendini tüketicinin talepleri ve işin gereklerine göre konumlandıran seyahat acenteleri varlıklarını sürdürecek.  Çünkü bu acentelerde çalışanlar tatilciye ‘Nereye gitmek istiyorsun?’ gibi klasik sorular sormayacak. Tam tersine “Nasıl bir tatil istiyorsun, tatildeyken ne gibi deneyimler yaşamak istiyorsun’ gibi yeni sorular yöneltecek. Tüketiciden alacakları bilgiler ışığında önce onun tatil için kişisel motivasyonunu anlayacak. Daha sonra tatil önerilerini karşılarına çıkan duruma göre yapacak.

Yayın Yeri ve Tarihi: Tourism Today, Mayıs 2012



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.

Bir yanıt yazın