YUGURLARIN HALK ŞARKILARI KÜLTÜR MİRASI LİSTESİNDE

Xiuying ve Xiulan, yüzlerce Yugur halk şarkısı biliniyor. Bunları Doğu Yugurca, Batı Yugurca, Tibetçe ve Mandarince gibi çeşitli dillerde söyleyebiliyor. 2009’da iki kardeş ulusal manevi kültür mirası varisleri için hazırlanan listeye dahil edildi…

(*WU XUEFENG / China Today Türkiye) –Du Xiuying 75 yaşında, 72 yaşındaki kardeşi Du Xiulan ile, Gansu eyaletinin Zhangye şehrine bağlı Sunan Yugur Özerk İlçesi’nde doğdu. Babaları tanınmış bir halk şarkıcısıymış ve kardeşlere daha 10 yaşındayken şarkı söylemeyi öğretmeye başlamış. Yugurların yazı dili olmadığı için etnik topluluğun tarihini ve efsanelerini halk şarkılarının sözleri yoluyla yeni nesillere aktarmak eski nesillerin görevi. Kızkardeşler, Yugur kültürünün korunması ve yeni nesillere aktarılmasında hayati bir rol üstlenmiş.

“Yugurlar batıdan gelir ve doğuya gider. İnek ve koyun otlatır, develerini güneşe doğru sürer.” Bu, Xiuying ve Xiulan’ın söylediği hareketli şarkının sözleri. Şarkı, küçük bir nüfusa ve gizemli bir sözlü dile sahip bir etnik azınlığın en değerli anıları hakkında. Bütün yaşamlarını Yugur halk şarkılarına adamış kardeşler tutkuyla ve kalpten söylüyor.

YAZI DİLİ YOK

Yugurlar’ın büyük çoğunluğu, Batı Çin’deki Gansu eyaletine bağlı Sunan Yugur  Özerk İlçesi’nde yaşıyor. 14 bin civarındaki nüfusuyla Yugurlar Çin’in en küçük etnik azınlıkları arasında yer alıyor. Yugurlar, konuşmaya başlar başlamaz şarkı söylediklerini, yürümeye başlar başlamaz dans ettiklerini söyler. Gerçekten de Yugurlar’ın en eski anıları ve tarihleri, nesilden nesile halk şarkıları yoluyla aktarılıyor. Bu şarkılar etnik topluluğun kökleri, ruhu olarak görülüyor.

Du Xiuying ve Du Xiulan, uçsuz bucaksız otlaklarda çocuklara  Yugur halk şarkılarını öğretiyor.

Yugurlar halk şarkılarına çok düşkün. Topluluğun geçmişte profesyonel şarkıcıları da vardı; bunlar yöredeki aileler tarafından cenazelerde ve düğünlerde şarkı söylemeleri için davet edilirdi. Şarkı söylemek, Yugurlar arasında her zaman hayatın önemli bir parçası olmuş.

Eski bir deyişleri var: “Memleketimi unutsam bile dilimi unutmam. Dilimi unutsam bile memleketimin şarkılarını unutmam.” Bölgenin çayırlarında, dağ yamaçlarında çobanları büyüleyici halk şarkıları söylerken duyabilirsiniz. Xiuying ve Xiulan, 1940’larda bugün Sunan Yugur Özerk İlçesi olarak bilinen yerde, Dahe kasabasının Guanghua köyünde anne-babasıyla birlikte yaşıyormuş. O dönemde babaları sığır çobanlığı yaparken anneleri de ineklerin sütünü sağıyormuş.

Babaları Du Zhancai, Yugurlar’ın son şamanıymış. Kızkardeşler, 10 yaşına geldiğinde babalarına çeşitli sosyal etkinliklerde eşlik etmeye başlamış ve buralarda çok sayıda halk şarkısının yanı sıra etnik topluluklarının hikayelerini öğrenmeye başlamış. Zaman içinde hem Doğu hem Batı  Yugurcasında ustalaşan kızkardeşler, Yugur şarkıları, hikayeleri ve deyişlerinde Çince’den ödünç kelime çok az olduğu için bünyesinde Türk dilinden belirli unsurlar barındıran Yugurcayı sadece şarkı söylerken ya da hikaye anlatırken kullanmış. Kardeşlerin çocukluklarına dair hatıralarına da şarkılar damgasını vurmuş.

1955’te 15 yaşındaki Xiuying, Sunan kasabasının sinemasında ilk kez sahneye çıktı ve Gençlik Kongresi’ne katılmak için orada bulunan gençlere şarkı söyledi: “İlk kez o gün sahneye çıktım. Daha önce sadece otlakta şarkı söylemiştim. O kadar heyecanlandım ki suratım kıpkırmızı oldu, ellerim ve ayaklarım titriyordu. Sesimin bile titrediğini hissettim.” Ama Xiuying seyirciden muazzam bir alkış aldı ve daha fazla şarkı söylemesi istendi. O noktadan itibaren kendine güveni geldi ve çeşitli etkinliklerde şarkı söyleyerek zengin bir deneyim elde etti.

70’Lİ YAŞLAR

Yugur halk şarkılarının çoğu hayvan gütme, ekin biçme, iplik bükme, keçe yapımı, deve binme gibi günlük faaliyetler ya da düğün, çenaze, dini tören gibi özel durumlar sırasında doğaçlama ortaya çıkar. Son yıllarda yöre halkının yaşam tarzındaki gelişme ve değişimlerle birlikte halk şarkıcılarının sayısı azaldı. Şarkıcıların yaşlanması ve ölmesinden dolayı bir çok şarkı kayboldu. Yugur halk şarkıları mirası ciddi bir tehdit altında.

“Şarkılarımızın yok olması bizim hayatımızın sonu demek” diyor Xiuying. Bir çok Yugur gibi, Xiuying ve Xiulan, Mandarin lehçesini konuşabiliyor. Kardeşler, Yugur  halk şarkılarının partisyonlarını biliyor ve şarkıların anlamını Mandarin lehçesiyle açıklayabiliyor. Yugur tarihi hakkında kitaplar okumuş ve gerek yerli gerek yabancı UNESCO benzeri kuruluşların Yugur kültürünü inceleyen uzmanlarına araştırmalarında çok sayıda birincil kaynak temin ederek ve bunları çevirerek yardımcı olmuş.

Ocak 2015’te Xiuying ve Xiulan, altı öğrencileriyle birlikte, Yugur halk şarkılarının ulusal mirasçısı olarak, etnik azınlık zanaatlerinin sürdürülmesi için Şanghay Müzik Konservatuarı’nın He Lüting Müzik Salonu’nda düzenlenen yenilikçi bir programa iştirak etmiş. Burada geleneksel Yugur kıyafetleri içinde halk şarkıları söylemişler ve seyirciden büyük alkış almışlar.

HALK KÜLTÜRÜNÜN MİRASÇILARI

Lanzhou Üniversitesi’nden gönüllüler 2010’dan bu yana her yaz Sunan ilçesine gelerek Yugur halk şarkılarını öğrenmek isteyen yöre öğrencileri için kurslar düzenliyor. Xiuying ve Xiulan da öğrencilere Yugur dilini ve şarkılarını öğretmek için gönüllü oluyor.

Du Xiulan gençlere Yugurlar’ın tarihini anlatıyor.

Onbir yaşındaki Anlu üç yıldır bu yaz derslerine devam ediyor. Evde annesiyle Yugurca konuşsa da annesinin ona daha fazlasını öğretecek zamanı yok çünkü çok meşgul. Anlu derste halk şarkıları sayesinde bir çok yeni kelime ve ifade öğrendiğini anlatıyor. “Öğrenmek istiyorum çünkü Yugur kültürünün ve dilinin yok olmasını istemiyorum” diyor gururla.

Bu gurur, Xiuying, Xiulan ve küçük Anlu gibi bir çok Yugur’un Yugur kültürü ve dilinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması tarihi görevini gönüllü olarak üstlenmesini sağlıyor. Bu insanlar, devletin çeşitli kademelerinin ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle Sunan’ın güzel otlaklarında Yugur halk şarkılarının duyulmaya devam etmesi için elinden geleni yapıyor.

Sunan İlçesi Radyo, Televizyon ve Basın Bürosu’nun şef yardımcısı Lan Haidong, “Kızkardeşler neredeyse bütün hayatları boyunca  Yugur halk şarkılarını söyledi ve öğretti. Halk şarkıları onların kanında, hayatlarının bir parçası. Her etnik topluluğun kendine has gelenekleri ve kültürü var ve bunların gelecek nesillere miras kalması, aktarılması gerekiyor” diyor. İlçe yönetimi, Yugur kültürünü gençler arasında daha iyi tanıtmak amacıyla Yugur kültürünü kampüslere taşıyor.

Yerel yönetim, son on yılda, geleneksel  Yugur kültürünü kaydetmek ve korumak için film, fotoğraf, ses kaydı gibi multimedya teknolojilerinden de faydalanmaya başladı. Bu malzemelerin tamamı, Yugur Manevi Kültür Mirası Koruma ve Aktarım Merkezi’nde sergileniyor.

Xiuying  “Artık Yugurca dersleri yuvalarda bile var.  Yugur halk şarkılarını daha fazla çocuğa öğretmek, yerli ve yabancı uzmanlara, üniversite öğrencilerine Yugur manevi kültür mirası hakkında olabildiğince çok sözlü malzeme sunmak istiyorum” diyor. (*WU XUEFENG, ÇKP Sunan Yugur Özerk İlçesi Komitesi’nin büro memurudur)



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.