“ABD ve Çin arasında Koronavirüs Cephesi açıldı”

Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Merkezi Uzmanı Dr. Altay Atlı, koronavirüsün ABD ve Çin arasındaki ilişkilerin daha da gerilmesine neden olduğunu söylüyor.

Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Yüksek Lisans Programı Öğretim Görevlisi ve Asya Çalışmaları Merkezi Uzmanı Dr. Altay Atlı, Koronavirüs’ün Çin ve ABD ilişkilerine etkisini değerlendirdi. Salgın öncesinde ilişkilerin gergin olduğunu hatırlatan Dr. Atlı, son haftalarda Koronavirüs’ün kaynağı hakkında yüksek tondan karşılıklı suçlamalar nedeniyle ilişkilerin iyice kötüleştiğini ve yeni bir “Koronavirüs Cephesi”nin ortaya çıktığını söyledi. Araştırmacı ayrıca Türkiye ekonomisinin bu gerginlikten negatif yönde etkilenebileceğini vurgulayarak, “Salgından önce Çin ve ABD arasındaki ilişkiler gergin olsa da ticaret alanında bazı anlaşmaların yapılması gündemdeydi. Şimdi ilişkilerin gerilmesiyle bunlar rafa kalktı. Bu gerginlik tüm dünyayı ve dolayısıyla Türkiye’yi de etkileyebilir” diye konuştu.

“Artık Çin de sesini yükseltiyor”

“Çin büyüyen bir güç. Dünyanın en gelişmiş ekonomisi ABD ile uzun yıllara dayanan rekabeti kaçınılmaz” diyen Dr. Atlı şu bilgileri verdi: “Bu iki güç arasındaki durumu değerlendirirken siyasi boyutu ticaretten ayrımayız. Korona öncesinde ticaret savaşları, karşılıklı gümrük vergilerinin artırılması gibi yollarla yapılıyordu. Ancak salgınla birlikte siyasi söylemlerin de arttığını görüyoruz. ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’i Koronavirüs ile ilgili suçlayan açıklamaları, bu sefer Çin’de de karşılık buldu. Çin salgından önce Trump’ın yaptığı açıklamalara daha üstü kapalı, diplomasi geleneğini zorlayamayacak bir üslupla yanıt veriyordu. Ancak artık Çin’den de karşı tarafı virüsün kaynağına yönelik suçlayan açıklamalar geliyor. Çin sesini daha çok yükseltiyor. Bunu daha önce görmemiştik”

“İlişkiler iyi bir yöne gitmeyecek”

Salgına karşı koymak için dünya çapında bilimsel işbirliği şart olduğunu vurgulayan Dr. Atlı şöyle devam etti: “Bu durumun ülkeler arasında işbirliğini artıracağını düşünmüştüm. Böylelikle ABD-Çin ilişkilerinin de bu bakış açısıyla olumlu etkilenebileceğini ummuştum. Bunun tam tersi oldu, yanıldım. İki ülke arasında Hong Kong, Güney Çin Denizi ve Uygur Türkleri’nin durumu gibi birçok cephe zaten vardı. Şimdi buna ‘Koronavirüs Cephesi’nin de eklendiğini söyleyebiliriz. Önümüzdeki aylarda ilişkilerin iyi bir yöne gideceğini düşünmüyorum. Ne yazık ki olumlu bir gidişat yok. Çatışma şiddetlenerek devam edecek gibi duruyor. Bu durum sadece siyasi değil, aynı zamanda ticari ortamı da etkileyecek.”

“Çin ekonomisi ‘u’ çizebilir”

Dr. Atlı: “Koronavirüs salgını tüm dünya ekonomisinde olduğu gibi Çin’i de etkileyecek. Çin’in yakın dönem için yayınlanacak ekonomik verilerine de bakmak gerekiyor. Bazı tahminler Çin’in bu yıl küçülse de önümüzdeki sene yüzde 10’a varan oranlarda büyüyebileceğine işaret ediyor. Yani Çin’in ekonomisi bir ‘U’ çizebilir. Bu noktada arz ve talep krizinden de bahsetmeli. Ülkede fabrikalar salgın sonrasında, üretime yeniden başlasa da dünyada yeterince talep ortaya çıkmazsa mallar elde kalabilir. Bu da Çin’deki üretici için hiç iyi olmaz. Ayrıca Bazı ülkeler Çin’e Koronavirüs konusunda ihmalkârlık yaptığı gerekçesiyle dava açabilir. Bunların sonucunda ülke ekonomisini etkileyecek bazı yaptırımlar ortaya çıkabilir. Ama Çin aleyhine bir sonuç çıkarsa, ülkenin bunu uyup uymayacağı da belli değil. Güney Çin Denizi konusunda Filipinler’in Lahey’de kazandığı davada, Çin mahkeme kararını tanımadığını ilan etmişti” diyor.

“İki güç arasındaki gerilimden Türkiye ekonomisi etkilenebilir”

Türkiye’nin 2018’den beri ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya olduğu hatırlatan Dr. Atlı açıklamalarını şöyle noktaladı: “Şimdiyse kısa vadede salgın için alınan önlemlerin doğal olarak ekonomik bedelleri olacak. Bu bir denge işi. Türkiye bunun için önlemler almaya çalışıyor. Öte yandan Çin ve ABD arasında ilişkilerin gerilmesi tüm dünyayı ve dolayısıyla Türkiye’yi de ekonomik yönden etkileyebilir. Ancak tüm bunların ötesinde Türkiye’nin uzun vadede üretim odaklı ekonomik gelişimi sağlayacak adımlara ihtiyacı var.”



Yazar: Kerem Kofteoglu
1963’te Mardin’de doğdu. İlk ve lise eğitimlerini İstanbul’da tamamladı. Dünya gazetesinde Reklam Bölümü'nde işe başladı. Sonra İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı takip eden muhabirlerden biri oldu. Daha sonra sırasıyla Hürriyet Gazetesi’ne bağlı haftalık Ekonomist Dergisi ve Sabah grubunun Para dergisinde çalıştı. Bir dönem Turizm Yazarları Derneği’nin (TUYED) Başkanlığını yürüten Köfteoğlu, halen çeşitli dergilerde serbest gazetecilik yapıp, bazı kurumlara basın ve turizm danışmanlığı hizmeti veriyor.